Ankara'nın Gölbaşı ilçesinde yer alan Mogan Gölü, set gölü olarak bilinir.
Göl ve çevresi, "Gölbaşı Özel Çevre Koruma Bölgesi" olarak ilan edilen ve Barselona Sözleşmesi kapsamında koruma altına alınan 15 özel bölgeden biridir. Mogan Gölü, bulunduğu bölgede önemli bir sulak alan ve rekreasyon alanıdır. Aynı zamanda florası ve faunası bakımından ülkemizin önemli doğal yaşam alanlarından biridir.
"Mogan" kelimesinin kökeni bilinmemekle birlikte, sonradan türetildiği düşünülmektedir. Bölgede anlatılan bir efsaneye göre; eski zamanlarda gölün yakınlarında yaşayan Monza ve Ganey adlı iki genç birbirlerine aşık olurlar. Ancak ailelerinin birlikteliklerine karşı çıkması nedeniyle, umutlarını kaybeden gençler ayrılırlar ve gölün farklı yakalarında bulunan iki tepeye kaçarlar. Aşıklar günlerce göz pınarları kuruyana kadar ağlarlar ve gözyaşları zamanla birleşerek bir göl oluşturur. Halk, bu göle Monza ve Ganey'in baş harflerinden oluşan "Mogan" adını verir. Bu nedenle, göl o günden beri Mogan Gölü olarak anılmaktadır.
Ankara'nın güneyinde, Eymir Gölü ile birlikte bulunan bir havzada yer alan Mogan Gölü, başlangıçta bir akarsu vadisiydi. Fakat Sukesen, Başpınar, Gölova ve Yavrucak gibi derelerin vadiyi doldurması sonucunda tatlı su gölüne dönüşmüştür. Gölün kuzeyi, doğusu ve batısı tepelerle çevrilidir ve güneyi genişleyen düzlük ovaya açılır. 1972 yılında, yağışlı dönemlerde su taşkınlarını önlemek için Eymir Gölü ile Mogan Gölü arasına bir regülatör inşa edilmiştir. Toplam göl alanı 63 km²'dir ve hacmi 14 milyon m³'dür.
Ortalama derinliği 3,5-4 metredir ve çevresi 14 kilometredir. Boyutları 6x0,9 km oranındadır. Kurak dönemlerde en derin noktası 4.5 metre ölçülmüştür ve su seviyesinin en yüksek olduğu zamanlarda bu rakam 5 metreye kadar yükselmektedir. 2010-2011 yılları arasında yaşanan bol yağışlar sonrasında regülatör kapakları açılarak su seviyesi yükseltilmiş ve büyük bir su baskını önlendiği belirtilmektedir.