Ankara, Türkiye'nin en önemli illerinden biridir. Başkent nüfusu, çoğunluğu hizmet sektöründe çalışan dörtte üç oranıyla oldukça büyük bir kesimi barındırır.

Hizmet sektörü, ilin gayrisafi hasılasında da en büyük paya sahip sektördür. Bu durum, göçle gelen nüfusun istihdamının sağlanması için yeterli büyüklükte bir sanayinin olmamasından kaynaklanır.

Ankara, Türkiye'nin gayrisafi millî hasılasının %9'una sahip bir il olarak öne çıkar. Toplam vergi gelirlerinin %12'si ve bütçe gelirlerinin %12,3'ü buradan elde edilir. Bunun karşısında, ilin ülke bütçesinden aldığı pay %6,4'tür. 2006 yılında, Ankara bütçe vergi gelirlerine 16,5 milyar TL, toplam bütçe gelirlerine de 21,1 milyar TL katkı sağlamış ve bütçeden ise 11,3 milyar TL pay almıştır. 2001 yılı verilerine göre, Ankara'ya düşen gayrisafi yurt içi hasılanın %45'i ticaretten, %23'ü ulaştırma ve haberleşmeden, %14'ü ise devlet hizmetlerinden kaynaklanmaktadır.

Pricewaterhouse Coopers'ın "Dünyada En Büyük Şehir Ekonomileri Hangileri ve Bu 2020 Yılında Nasıl Değişecek" raporuna göre, Ankara 2005 yılında dünyanın en büyük 100 kenti arasında 94. sırada yer alırken, 2008'de 80. sıraya yükselmiştir. İlerleyen yıllarda ise ilin 115 milyar $ gelirle dünya kentleri sıralamasında 74. sıraya yerleşmesi planlanmaktadır.

2014 yılına dayanan Brookings Institution ve JP Morgan'ın hazırladığı ekonomide yükselen kentler sıralamasında Ankara, 300 şehir arasında Xiamen'in ardından 9. sıraya yükselmiştir. 2013'te ise aynı listede İzmir 2, İstanbul 3 ve Bursa 4. sıralarda yer almıştır. Bu veriler, Ankara'nın hızlı bir ekonomik büyüme gösterdiğini ve Türkiye'de önemli bir ekonomik güç olduğunu göstermektedir.