75'inci Türkiye Jeoloji Kurultayının açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Naci Görür Türkiye'deKahramanmaraş merkezli yaşanan deprem üzeine konuşma yaptı. Görür konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“Deprem dirençli olmayan binayı ya yıkacaksın ya güçlendireceksin. Halkla ve yerel yönetimlerle bu işi yapacaksınız. Millet olarak ne havalimanı ne köprü ne yol istiyoruz istediğimiz can güvenliği” dedi. Olası Marmara Depremi’ne de dikkat çeken Görür, “Marmara Bölgesi’nde ekonomi çarkları duracak. Türkiye’nin yüzde 60 ekonomik üretiminin can damarı olan bir bölgenin ekonomisinin durması demektir. Türkiye ekonomik olarak diz üstü çöker. Siyasi bağımsızlığı da kalmaz” diye konuştu.

“Böyle giderse yine bir dakika içinde milyonlarca insanımızı gömeceğiz”

''20 sene geçti dün gibi geldi. Bir gecede bir dakikada 20 bin insanı gömdük. Böyle önemli bir gündem varken bu gündemi unutturmamak lazım. Sürekli papağan gibi deprem konuşarak değil, iş yapacak mekanizmaların ve halkın unutmaması lazım. Mademki deprem en önemli gündemimiz. O halde depremi sürekli olarak medyada tartışmamak lazım. Deprem olacak mı olamayacak mı? Orada mı olacak burada mı olacak? Hangi fay kırılacak? Bizim derdimiz insanlarımızı jeolog yapmak değil. Bunu anlıyorum insani bir duygudan böyle, insanlar soruyor. Tek bir gerçek var. Bu ülke deprem ülkesi. Deprem olacak. Böyle gidersek korkarım ki yine bir dakika içinde milyonlarca insanımızı gömeceğiz. Bu ülkede deprem üreten mekanizma 13 sene önce başladı ve devam edecek. Depremi medya ölçeğinde tartışmanın yararı yok. Aksine zarar veriyor. Deprem falan yerde olmayacak desek başka yerde olmadı diye sevinecek miyiz? Ne olacak? Keyif mi edelim? 50 sene sonra biz ölmeyeceğiz diye sevinelim mi? O yüzden bu tartışmaları da bırakmak lazım. Deprem bilincini halka deprem gerçeğini siyasilere anlatmakta önümüze engel olarak çıkıyor'' dedi.

''Beşlik deprem bile insan öldürüyor bu ülkede''

''Burada halka serzenişte bulunmak istiyorum. Halkın niye depremde ölmek istemiyoruz diye talebi yok? 99’dan beri bağırıyoruz. İstanbul’a deprem gelecek diye. Sorduklarında ‘Başka nereye gelecek’ diye. Söyledik, Maraş’ı. Hiç de öyle gafil avlamadı. Biz yazarken çizerken aziz halkım ne yapıyordu? Konuşuyorduk yazıyorlardı. Söylüyorsunuz ama yerel yönetimde hareket yok diye. Sağır sultan bile duydu. Raporlar yazıp valiliklere, belediyelere gönderdik. Nerede halkım? Ölüyoruz. Halkım nerede derken demokratik anlamda, bu ülkenin sahibi olarak bizi yönetenlere diyelim ki depremde ölmek istemiyoruz, deprem kaderimiz olamaz. Bunu niye demiyoruz? Biz söylemezsek ne yerel ne de merkezi yönetim önlem alır. Bunların iktidar süreleri 4-5 sene. O süreçte göze batan işler yapıp sizden yine oy isterler. Bizi yönetmeye talip olanlardan deprem dirençli politikaları isteyin. Siyasiler halk talep etmedikçe bir şey yapmaz. Devamlı anketler yapılıyor. Neden halk depremi dile getirmiyor? Beşlik deprem bile insan öldürüyor bu ülkede. Deprem konusunda size plan sunmayan hiçbir partiye oy vermeyin. Bütün bilim insanlarını temsilen haykırıyorum. Halk talepkâr olmazsa başaramayız'' dedi.