Mil Diyanet Sen Genel Başkanı Celaleddin Gül, yaptığı yazılı açıklamada, "LGBT gibi toplumu ifsat eden unsurlarla mücadele eden Halil Konakçı hocamızın yanındayız. Halil Konakçı hocamızın kendisinin de ifade ettiği gibi, bazen usul ve üslup hatası olabilir, lakin bu durum hocamızı linç etmeyi gerektirmez. Mil-Diyanet Sen olarak bugüne kadar tüm din görevlilerimizin yanında olduk ve onlara sahip çıktık. Bugün de Halil Konakçı hocamızın yanındayız." ifadeleri ile son günlerin en çok konuşulan ismi Halil Konakçı'ya sahip çıktı.
Dini değerlerimize saldırmayı kendisine vazife edinmiş malum çevreler, Diyanet'in ve Din görevlilerimizin başında ‘Demokles'in Kılıcı’ gibi durmakta, Allah'ın ayetleri, Kur’an’ın hükümleri, vaaz kürsüleri ve minberlerde adeta sansürlenmek istenmektedir.
Din görevlilerimize karşı son zamanlarda yapılan saldırı ve itibarsızlaştırma faaliyetleri camiamızın sabrını taşıracak noktaya ulaşmıştır. Gün geçmiyor ki, bir din görevlimiz saldırıya veya linç kampanyalarına maruz kalmasın.
Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri hakkında 633 sayılı kanun, Din görevlilerimizin anayasal görevini: ‘İslam Dininin inançları, ibadet ve ahlak esasları ile ilgili işleri yürütmek, din konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmek üzere; Cumhurbaşkanlığına bağlı Diyanet İşleri Başkanlığı kurulmuştur’ şeklinde açıklamıştır.
Hal böyle iken, din görevlilerimiz gerek vaaz kürsüsünde gerek minberde olsun halkımızı din konusunda aydınlatma görevini hakkıyla maalesef yerine getirememektedir. Bazen bir Bakan çıkıp: “Din görevlisine gereken yapılmaz ise ben devreye girerim” diyor. Bazen bir siyasi parti, din görevlisinin görevden alınması için TBMM’e önerge verir. Bazen bir milletvekili il veya ilçe müftüsünü arayarak “şu imama haddini bildirin, yoksa ben gereğini yaparım” diyerek haddini aşar.
Kur’an’ın ayet ve hükümlerinin cuma hutbesinde okunmasından daha doğal ne olabilir? Allah'ın ayetleri adeta sansürlenmek istenmektedir. İslam’ın helal ve haram olan hükümlerini vaaz kürsüsünde ve minberde anlatmaktan korkuyoruz. Faiz ayetini okuyunca “sen ekonomist değilsin, işine bak” deniyor. İçki-kumar ayetini okuyunca “benim zevkime karışma” deniyor. Zina ayetini okuyunca “burası özgürlükler ülkesi, sen karışma” deniyor. Miras ayetini okuyunca “hangi çağda yaşıyoruz” deniyor. Eşcinselliğin haram olduğuna ilişkin ayetleri okuyunca ise “eşcinsellik bir insan hakkıdır, LGBT’cileri hedef gösterdin” deniyor.
Diyanet İşleri Başkanlığı ve din görevlilerimiz aziz milletimizin göz bebeğidir. Vaazlar ve hutbeler üzerinden kafa karışıklığı oluşturmaya çalışan ve buradan bir şeyler çıkarmayı amaçlayan fitne ve fesatçılar bu amaçlarına ulaşamayacaklardır.
Bu itibarla;
Yaptığı vaazlarla halkımızın dertlerine derman olmaya çalışan, “Önce Ahlak ve Maneviyat” eksenli bir neslin yetişmesi için gayret gösteren, son zamanlarda artan manevi tahribata dikkat çeken, aile ve gençlik üzerinde oynanan kirli oyunları dile getiren, LGBT gibi toplumu ifsat eden unsurlarla mücadele eden Halil Konakçı hocamızın yanındayız. Halil Konakçı hocamızın kendisinin de ifade ettiği gibi, bazen usul ve üslup hatası olabilir, lakin bu durum hocamızı linç etmeyi gerektirmez. Mil-Diyanet Sen olarak bugüne kadar tüm din görevlilerimizin yanında olduk ve onlara sahip çıktık. Bugün de Halil Konakçı hocamızın yanındayız.
Celaleddin GÜL
