Türk Dünyası Parlamenterler Vakfı (TDPV) Yönetim Kurulu Başkanı,23 ve 24.Dönem Kırşehir Milletvekili Dr. Abdullah ÇALIŞKAN, "ULUSLARARASI AHİLİK VE AHİ EVRAN YARIŞMALARI" düzenleyeceklerini açıkladı.

Uluslararası Ahilik ve Ahi Evran Yarışmaları
İlkokul, Ortaokul, Lise, Ön Lisans, Lisans, Lisansüstü ve Profesyonel yaş gruplarına yönelik Resim, Masal / Öykü, Şiir, Deneme, Makale, Senaryo, Kısa Film ve Çizgi Karakter Yarışmaları şeklinde gerçekleşecek.

Yarışmaların amacı Ahilik ve Ahi Evran’ın tanıtılmasına, anlaşılmasına, yaşattığı evrensel değerlerin hatırlatılmasına ve bu değerlerin günümüz dünyasına ışık tutmasına katkı sağlamaktır.
Ahilik, Ahi Evran-ı Veli tarafından XIII. yüzyılda Anadolu’da kurulan; üretimde çalışkanlığı ve standardizasyonu, tüketimde komşuyu gözetmeyi ve israftan kaçınmayı, bölüşümde adaleti ve hoşgörüyü kendisine prensip edinen ve bütün bu ilkeleri İktisadî hayat ile bütünleştiren sosyo-ekonomik bir teşkilattır.
Ahilik hayat felsefesi, Anadolu tarih ve medeniyetinin tüm insanlığa miras bıraktığı en önemli değerlerden biridir. Ahilik felsefesinin özünde insan vardır, “insanı yaşat ki devlet yaşasın” düsturuyla hareket eden bu anlayış; bencil olmayan, sosyal sorumluluk sahibi, kendisiyle ve toplumla barışık, olgun ve iyi ahlaklı insan modelinden yola çıkarak, toplumun ve insanların mutluluğunu hedeflemiştir.
Yarışma Takvimi
Tüm yarışmalar için son başvuru tarihi 15 Nisan 2022'dir.
Yarışma değerlendirme sürecinin Haziran 2022 sonunda tamamlanması planlanmaktadır.
Yarışmalara sunulan eserlerin değerlendirme süreci tamamlandığı zaman yarışmalarda dereceye girenler açıklanacaktır.
Yarışma sonucunda dereceye giren katılımcılara ödülleri, tarihi daha sonra ilan edilecek bir programda takdim edilecek veya adreslerine gönderilecektir.
YARIŞMA ÖDÜLLERİ

Abdullah Çalışkan yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı;
"Katılabileceğiniz bir yarışmamız mutlaka vardır. Lütfen ailenize ve çevrenize yarışmalarımızı duyurunuz, sosyal medya hesaplarınızda ve durumunuzda paylaşınız. İlginiz ve desteğiniz için şimdiden teşekkür eder, her işinizde başarılar dilerim. Sağlık, huzur ve mutluluk dolu günler sizin olsun. Allah'a emanet olun."

TIKLA YARIŞMAYA BAŞVUR
AHİ EVRAN KİMDİR?
Ahi Evran Kimdir?

Anadolu Ahiliğinin kurucusu Ahi Evran’dır. Kurmuş olduğu Ahilik Teşkilâtı ile sosyal, iktisadi ve siyasi hayatımızı etkileyen; Anadolu’nun vatanlaşmasında ve Osmanlı Devleti’nin kuruluşunda büyük rol oynayan, bu sebeple Türk-İslâm tarihinin önemli şahsiyetlerinden olan Ahi Evran 1171 (H.566) yılında İran’ın Batı Azerbaycan tarafında bulunan Hoy kasabasında doğmuştur.
Asıl adı Mahmut’tur. Babasının adına ve doğum yerine nispetle Mahmut bin Ahmet el-Hoyi (Hoylu Ahmet’in oğlu Mahmut) denmiştir. Lâkabı “dinin yardımcısı” anlamına gelen Nasiruddin’dir. Ahi Evran’ın çocukluğu ve ilk tahsil devresi memleketi olan Azerbaycan’da geçmiş olsa da, gençliğinde Horasan ve Maveraünnehre giderek o yörede büyük üstatlardan ders almıştır. Bu arada âlim Fahrettin Razi’den aklî (fen) ve naklî (dini) ilimleri öğrenmiştir.
Ahi Evran, bir hac yolculuğu esnasında (tahminen 1204’te), evliyadan Şeyh Evhadüddin Kirmani ile tanışmış ve ondan ders almış, tefsir, hadis, fıkıh, kelâm ve tıp alanında derin bir âlim, tasavvuf yolunda yüksek makam sahibi bir velî olmuştur. Bağdat’ın İslâm dünyasının büyük sanat ve ilim merkezi olması, Ahi Evran’ın çok yönlü yetişmesinde etkili olmuştur. Bu dönemlerde İbn-i Sina, Sühreverdi el-Maktul ve Fahrettin Razi’nin eserlerinden istifade etmiş; Abbasi Halifesi Nasır Lidinillah’ın kurduğu fütüvvet teşkilatını da tanımıştır. XIII. Yüzyıl başlarında Selçuklu Sultanı I. Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde Muhyiddin Arabî ve hocası Evhadüddin Kirmani ile birlikte Anadolu’ya gelen Ahi Evran, bu tarihlerde hocası Evhadüddin Kirmani’nin kızı Fatma Bacı ile evlenmiştir. Anadolu’da özellikle esnafa İslâmiyeti anlatarak dünya ve ahiret işlerini düzenli hâle getirmeleri için nasihatte bulunmuştur. Yaklaşan Moğol tehlikesine karşı halkı uyarmıştır. Hocasının vefatından sonra O’nun vekili olmuştur.
Ahi Evran Anadolu’ya geldikten sonra Kayseri’de bir debbağ (deri işleme) atölyesi kurmuştur. Sanat sahibi kimseler arasında çok sevilmiştir. Moğollara karşı Kayseri’yi savunan Ahileri, Ahi Evran teşkilatlandırmıştır.
1237 yılında I. Alâeddin Keykubat’ın zehirlenerek öldürülmesi üzerine sultanla gönül bağı bulunan Ahiler, II. Gıyaseddin Keyhüsrev ve Vezir Sadettin Köpek’e karşı koymuşlardır. Hatta bu dönemde Ahi Evran ve bazı ileri gelen Ahiler Konya’da tutuklanmışlardır.
II. Gıyaseddin Keyhüsrev’in ölümünden sonra saltanat naibliğine getirilen Celaleddin Karatay zamanında Ahiler ve Türkmenler üzerindeki baskı kalkmıştır. Bundan sonra kısa bir dönem Denizli’ye giden Ahi Evran tekrar Konya’ya dönmüş; daha sonra da Kırşehir’e gelerek ömrünün sonuna kadar Kırşehir’de yaşamıştır.
Ahi Evran, kaynağını Yesi’den alan kutlu bir davânın gönül erleri ile birlikte bu toprakları vatan yapmanın, Anadolunun Türkleşmesi ve İslâmlaşmasının öncülüğünü yapmıştır. Özellikle yeni kurulan Ahilik sistemi ile Anadolu’ya göç eden Türkmenlere hem aş hem iş vermiş; onları tekke ve zaviyelerde iyi bir Müslüman ve vasıflı bir meslek sahibi üretici insan hâline getirmiştir. Onları hiç ölmeyecekmiş gibi bu dünya için, yarın ölecekmiş gibi ahiret için çalışan insanlar halinde yetiştirmiştir. Böylece Anadolu’nun iktisadi kalkınmasına ve imâr edilmesinde öncülük etmiştir.
Ahi Evran, 32 çeşit esnafı teşkilatlandırmış; Selçuklu ve Osmanlı coğrafyasında sanatını icra eden bütün esnaflar İslâm medeniyetinin zirve kuruluşu Ahilik Teşkilatının merkezi Kırşehir olduğu için buradan “İcâzetnâme” almışlardır.
Kardeşliğin, cömertliğin, yiğitliğin, fedakârlığın, doğruluğun, dürüstlüğün, kalitenin, üretimin, ahlâkın, sanatın, aklın ve bilimin esas alındığı Ahilik Teşkilatının kurucusu bu faziletli âlim ve mutasavvıf Ahi Pîri Horasanlı Türkün, kesin olmamakla birlikte Moğollara karşı mücadele ederken 93 yaşında şehit edildiği ifade edilmektedir. 1261 (H.653). Kabri Kırşehir’de kendi adı ile anılan camiin bitişiğindedir.
Ahi Evran’ın 20 kadar te’lif ve tercüme eseri mevcuttur.