Esat Oktay Yıldıran, 12 Eylül darbesi sonrasında Diyarbakır Cezaevi’nde İç Güvenlik Komutanı olarak görev almış bir subay. Yaptığı işkenceleri uyguladığı insanlık dışı yöntemler cezaevinde PKK’nın doğuşuna neden olmuştu. Yıldıran’ın köpeğine saldırtmak, dayak, kadınlara cinsel işkenceler, çıplak şekilde spor yaptırmak, gezdirmek ve yecavüz, erkeğin cinsel organına ip bağlatarak koşturmak, İstiklal Marşı dinleterek dayak, dışkı yedirmek, makata cop sokmak gibi oldukça geniş bir “repertuarı” vardı.
12 Eylül sonrası Diyarbakır Cezaevi
Siyasette Ahmet Türk, Celal Paydaş, Mustafa Çakmak, Orhan Miroğlu, Selim Çürükkaya, Şükrü Gülmüş, Nurettin Yılmaz ve Gültan Kışanak gibi milletvekilleri de Yıldıran’ın işkencelerinden geçmiş isimler arasında yer alıyor. Eski HDP Milletvekili Altan Tan’ın babası Bedii Tan’ın da oruçlu haliyle önce dayak yediği, ardından lağım pisliği yedirilerek hastalandığı ve bu şekilde öldüğü, bizzat Altan Tan tarafından açıklanmıştı.
34 KİŞİ ÖLDÜ
Yıldıran’ın yönetimindeki cezaevinde 34 mahkum öldü. Bunlar arasında 1982’de Ferhat Kurtay, Necmi Öner, Mahmut Zengin ve Eşref Anyık kendilerini yakarak hayatlarına son verirken, Mazlum Doğan, Kemal Pir, Bedii Tan, Necmettin Büyükkaya, Remzi Aytürk gibi isimler ya kendini astı, ya açlık grevinde öldü ya da dayakla öldürüldü. Diyarbakır Cezaevi’nden sağ çıkan isimerin bir bölümü sonraki yılalrda PKK’nın kuruluşunda yer aldı.
1949 doğumlu Yıldıran, 22 Ekim 1988’de İstanbul, Ümraniye’de, eşi ve 2 çocuğu ile birlikte bindiği halk otobüsünde iddiaya göre öldürüldü.