TSÜAB Yönetim Kurulu Başkanı Yıldıray Gençer, 7 Bin yıllık buğday haberlerinin imkansız olduğunu vurgulayarak "Bakın internette “7000 yıllık buğday tohumu adet 20 TL” diye ilan var. Bir tohumun 7 bin canlı kalması imkansızdır. Canlılığını yitirmiş bir buğday tanesini 20 liradan satmaya başlamışlar. Aklımızı başımıza almamız okuduğumuz haberleri akıl süzgecinden geçirmemiz gerekiyor." ifadelerini kullandı.

Gencer ve uzmanlar tanesi 20 Liradan satılan buğday tanelerinin dolandırıcılık olduğunu belirterek yeni bir sülün Osman vakıası yaşandığını ifade ettiler.

NEDEN İMKANSIZ

-Herhangi bir buğday tohumunun bire 8 bin vermesi günümüzde mümkün değil.

-Hesaplamalara göre buğday tohumunda dünya çapında rekor verim, iddia edilenin onda biri.

-Kültepe’deki en eski yerleşim yeri 4 bin 500 yıl öncesinden. Yani küplerde 7 bin yıllık buğday tohumu bulunması mümkün değil.

- Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Kazı Sonuçları Toplantıları’na göre son yıllarda Kültepe’de yapılan kazılarda buğday ya da arpa tohumu bulunmamış.

-Kültepe kazısı Başkanı Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu haberin yanlış olduğunu söylemişti.

-Genel olarak kazılarda bulunan tohumlar kömürleşmiş ya da fosilleşmiş olduğundan, çimlenme oranı epey az ve dünya çapında laboratuvar ortamında yürütülen çalışmalarda bile başarı oranı çok düşük.

2017 MARMARİS'DE 2022 DİYARBAKIR'DA EKİLDİĞİ HABERLERİ YAYILDI

Çeşitli haber sitelerinde yer alan ve sosyal medyada yayılan haberlerde, üç yıl önce Kayseri Kültepe kazılarında bulunan küplerden çıkan yedi bin yıllık buğday veya arpa tohumları çıktığı ve bunların Marmaris veya Diyarbakır’da ekilerek çoğalttığı iddia edildi. İddiaya göre tohumlar bire 8 bin veriyor. İddia 2017’de tohumların Marmaris’te ekildiği şeklinde yayılsa da 2022’de Diyarbakır’da ekildiği şeklinde tekrar karşımıza çıkıyor.

Kültepe’de en eski yerleşim 4500 yıl öncesine ait


Kültepe, Kayseri’nin 20 kilometre kuzeydoğusunda, tarihi ve doğal anayolların birleştiği bir noktada yer alıyor.

İddia edildiği gibi buradaki yerleşimin 7 bin yıl öncesine dayandığı bilgisi doğru değil. Kazılar sonucunda, buradaki en eski yerleşimin Geç Katolik Çağ’a (M.Ö. 300-2500) ait olduğu, onu takip eden yerleşimlerin Eski Tunç Hitit, Frig, Hellenistik-Roma çağlarından olduğu tespit edilmiş. M.Ö. 2000’de, Kaniş Krallığı’nın merkezi ve Anadolu’daki Asur Ticaret Kolonileri sisteminin baş şehri konumunda.

Kazılarda bulunan tabletler ise en az 4 bin yıllık tarihi geçmiş hakkında bilgiler sunuyor. Kültepe arkeolojik kazıları 1948 yılında Prof. Dr. Tahsin Özgüç başkanlığında başlamış. Şimdi ise Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu başkanlığında sürdürülüyor.

1948 raporu: Kömürleşmiş buğday bulundu


Yıldırım Beyazıt Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Esma Öz’ün Ankara Üniversitesi Tarih Araştırmaları Dergisi’nin 51. Sayısında yer alan “Kültepe Tabletlerinde Geçen hašlātum Kelimesi Üzerine Bir Değerlendirme” isimli makalesinde “Kültepe/Kaniš kazılarında, hemen her evde duvar diplerine sıralı bir şekilde yerleştirilmiş zahire küpleri içerisinde kömürleşmiş buğday taneleri ve arpa kabukları bulunmuş, evlerde tahıl ve tuz gibi besin maddelerini ezmek için kullanıldığı anlaşılan öğütme taşları ele geçmiştir” deniliyor. Makaledeki bu bilgiler için ise atıf yapılan en eski rapor “Türk Tarih Kurumu Tarafından Yapılan Kültepe Kazısı Raporu 1948”

Türk Tarih Kurumu’nun basılı hale getirdiği raporun ilgili kısmında küplerin içerisinde kömürleşmiş buğday tanelerinin olduğu belirtiliyor.