Küresel çatışmalar yeni bir boyut kazandı
Dünya, uzun süredir “çatışmaların yeni evresi”ni tartışıyordu; son gelişmeler ise bu tartışmayı gerçeğe dönüştürdü. İsrail ve ona bağlı paydaşlarının attığı adımlar, Ortadoğu’nun ötesinde küresel dengeleri de etkiliyor. Katar’daki arabuluculuk görüşmelerinin ardından İsrail’in Körfez’de güvenli kabul edilen bir ülkeye doğrudan saldırısı, kırmızı çizgilerin silikleştiğine işaret ediyor. Aynı dönemde Rusya’nın Polonya’ya yönelik hamlesi ise NATO topraklarını hedef alan kritik bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Türkiye’nin stratejik konumu
Mehmet Emir Aksoy, Türkiye’nin bu tabloda bölgesel ve küresel güvenlik açısından her zamankinden daha stratejik bir konumda olduğunu belirtiyor. Konvansiyonel tehditlerin yanı sıra siber tehditlerin önümüzdeki dönemde belirleyici olacağına dikkat çeken Aksoy, “Devletler artık tanklarla değil, algoritmalarla; uçaklarla değil, kodlarla vuruluyor” ifadelerini kullandı.
Siber Ordu Komutanlığı zorunluluğu
Türkiye’nin, hava, kara ve deniz kuvvetlerinde olduğu gibi siber alanda da kurumsallaşmış bir güç inşa etmesi gerektiğini vurgulayan Aksoy, bu adımın hem caydırıcılık hem de milli bekâ için hayati önemde olduğunu söyledi.
Potansiyel riskler ve diplomatik tedbirler
İsrail’in doğrudan Türkiye’ye saldırmasının olası görünmediğini belirten Aksoy, ancak Türkiye’deki Hamas yöneticilerinin hedef alınma ihtimaline karşı Ankara’nın gerekli diplomatik ve güvenlik tedbirlerini alması gerektiğini vurguladı.
Çok boyutlu caydırıcılık şart
Uzman, “Geleneksel ordu gücü ile siber savunma kapasitesini aynı potada eritmek ve her türlü saldırıya karşı çok boyutlu bir caydırıcılık inşa etmek kritik önem taşıyor” dedi. Bugünün savaşlarında en sessiz ancak en ölümcül cephe olarak siber alanın öne çıktığını belirten Aksoy, Türkiye’nin bu alanda eksiksiz bir şekilde yer almasının zorunlu olduğunu kaydetti.