22 Temmuz 2024 tarihinde Ankara’da gerçekleşen programa Genel Başkan Rafi AY, Genel Başkan Yardımcıları Muzaffer Birdoğan ve Engin Doğan, Genel Sekreter Turgay Ulutürk, Medya-İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Dilek Atçeken ve Basın Yayın Daire Başkanı Didem Demir katıldı.
“Medya Emekçileri Mücadelemizin Paydaşıdır”
Genel Başkan Rafi AY, konuşmasında basın emekçilerinin toplumsal mücadeledeki yeri ve rolüne dikkat çekerek, “Kuşkusuz medya çalışanları, emek mücadelemizin önemli bir paydaşı. Zorlaşan ekonomik koşullar ve sosyal sıkışmışlık, medya sektörünü de ciddi biçimde etkiliyor. Bu süreçte hem sektörümüz hem de medya açısından basın emekçileriyle dayanışma her zamankinden daha büyük önem taşıyor.” dedi.
“Sektörümüz Alarm Veriyor”
Konuşmasının devamında tekstil ve hazır giyim sektörünün mevcut durumunu detaylarıyla değerlendiren AY, şu açıklamalarda bulundu:
“Bildiğiniz üzere sizlerle her yıl bir araya geliyoruz. Sektörümüzle ilgili tabloyu tüm gerçekliğiyle ortaya koyuyoruz. Biz her ne dediysek, her ne uyarı da bulunduysak, sonrasında gelen aylarda maalesef tüm söylediklerimizi yaşadık ve hala da yaşıyoruz. Çalışma hayatında ciddi sorunlar bulunuyor. Genel ücretlerdeki düşüklüğün yanı sıra, sendikalar örgütlenme konusunda da ciddi sorunlar yaşıyor. Ülkemizde tekstil ve hazır giyim sektörü, üretim gücü ve yeteneğini korumaya çalışıyor. Ancak ekonomik gelişmeler ve Türkiye’nin enflasyonla mücadele için uyguladığı sıkı para politikasının, imalat sanayiine olan olumsuz etkisi yüzünden istihdam kayıpları yaşanıyor. Firma sayısı düşüyor. Hazır giyim ithalatında dikkat çekici bir yükseliş gözlemleniyor. Bazı Türk firmaların, maliyet baskısı nedeniyle Mısır başta olmak üzere MENA ve Güney Asya ülkelerinde imalata başladığı biliniyor.”
“İthalat Patladı, İhracat Düştü: 776 Milyon Dolarlık Kayıp”
AY, hazır giyimdeki dış ticaret dengesine dikkat çekerek, çarpıcı rakamları da kamuoyuyla paylaştı:
“Hazır giyim ihracatı, 2022’ye göre 2024 sonunda %10 azaldı. Hazır giyim ithalatı ise aynı dönemde %55,42 arttı. 2025 Ocak-Mayıs döneminde hazır giyim ithalatı %23,37 arttı. Aynı dönemde ihracat %6,24 azaldı. 2025’in ilk 5 ayında, cebimize girmesi gereken 458 milyon doları kaybettik. Bununla kalmadık, ithalata da 318 milyon dolar fazladan ödeme yaptık. Yani sadece 5 ayda cari açığa 776 milyon dolarlık negatif etki oluştu.”
“Ucuz İş Gücüyle Rekabetin Sonu Yok”
AY, rekabetin emeğin sömürülmesine dayalı yapı üzerinden sürdürülmemesi gerektiğini vurguladı:
“İşvereni devleti, tüccarı, bürokratı, bilim insanı, hepinize sesleniyorum: Bana, 1 milyon iş yaratılacağını, 50 milyar dolar para bulunacağını, cari açık sorunu da yaşamayacağımızı söyleyin... Tamam, kabul. O zaman 25 milyar dolar kazandıran, 1 milyondan fazla istihdam sağlayan sektörü yok edin!!!”
“İşçi Güvertesinde Gerçek Hayat Var”
“İktidar, muhalefet, tüm siyasetçilere sesleniyorum: Madem aynı gemideyiz diyorsunuz, o zaman işçi güvertesine inin. Lüks güvertedekiler başka gemilere biniyor. Gerçek vatan evlatları bu güvertededir.”
“Kadınların Kalesi: Tekstil ve Hazır Giyim”
Kadın emeğinin sektördeki yoğunluğuna da vurgu yapan AY, şöyle dedi:
“İmalat sanayinde kadınların en yoğun çalıştığı alan tekstil ve hazır giyimdir. Kadınların yüzde 35-40’ı bizim sektörümüzdedir. Kadınların iş gücüne katılımını artırmak, sadece ekonomik değil, toplumsal kalkınma açısından da hayati öneme sahiptir.”
“300 Bin Kişi İşini Kaybetti”
“Tekstil, hazır giyim ve deride istihdam 2022 sonunda 1 milyon 305 bin kişiydi. 2025 Nisan ayı itibariyle istihdam 990 bin kişiye geriledi. Bakın, işkolumuzun istihdam ve işyeri bakımından zirve yılı olan 2022’ye göre 315 bin 107 kişi daha az insan çalışıyor.”
“Sendikal Örgütlenmeye Yasal Engel”
“Bir işyerinde sendikanın yetki alabilmesi için çalışanların yarısından bir fazlasını üye yapması gerekiyor. 1000 kişilik bir iş yerinde 500 kişi üye olduysa bir anlamı yok. 501 kişi olmalı. İşveren bu kez mahkemeye gidiyor. ‘501 değil’ diyerek itiraz ediyor. Bu davalar 4-5 yıl sürebiliyor.”
“Tarife Savaşları, Menşe Oyunları ve Küresel Riskler”
AY, ticaretin gölge taraflarına dikkat çekerek menşe saptırma operasyonlarını, Avrupa baskısını ve küresel raporları örnek gösterdi.
“Bugün sadece kayıtlı ithalattan değil, menşe değiştirme operasyonlarından da söz ediyoruz. Türkiye bu tür girişimlerde açık hedef haline geldi. Gerçek üretici ülke yerine başka ülkelerin adıyla gelen ürünler, haksız rekabet yaratıyor.”
“Bu Ülkenin Çarkları İşçinin Alın Teriyle Dönüyor”
AY konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Sanayi 4.0, ikiz dönüşüm geliyor dedik. Üzerine gidilmedi. Biz uyum sürecinde destek verelim dedik. Umursanmadı. İşverenin çaresizliği, emekçinin feryadı dağları aştı. Bu ülkenin çarkları işçinin alın teriyle dönüyor.”