Değerli sanatçılarımızdan Ressam ve Heykeltraş Ali Erol ile yaptığım söyleşiyi size aktarmak istiyorum. Sanata, özellikle resim ve heykel sanatına dair kıymetli sanatçımızın tecrübesi, duygu ve düşünceleri ile baş başa bırakıyorum sizleri.

-Sayın Erol öncelikle kendinizi tanıtır mısınız?

Ben Ali Erol. 1970’de Malatya’da doğdum. ‘90-92 yılları arasında Malatyamızın İnönü Üniversitesi’nde Resim-İş Bölümü’nü okudum. Sonrasında 1992 ve 1996 yıllarında Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde Resim Bölümü’nü bitirdim. Ayrıca 1997-2001 yıllarında da Mersin Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde Resim Bölümü’nü okudum. Dışa vurumcu resimde figür ve mekan ilişkisi üzerine tez yaptım.

-Resim ve heykel üzerine yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?

1994’ten 1996’ya kadar iki yıl boyunca Heykeltraş Mehmet Aksoy’un tanında heykel sanatı üzerine çalışmalarım oldu. 2007 yılında Ankara’da Mart Sanat Resim Atölyesi’ni açtım. Öncesinde Malatya ve Mersin’de Güzel Sanatlar’a öğrenci yetiştirdim. Aynı zamanda bir çok sergiye katıldım. Ankara’daki Mart Sanat atölyemde çalışmalarıma devam etmekte ve öğrenci yetiştirmekteyim.

-Mart Sanat Atölyesi’nin sizin tanıtımınıza katkısı nedir?

Mart Sanat Atölyemizde uzun zamandır sanat öğretimi veriyorum. Birçok insanı sanata kazandırdım ve yeteneklerini geliştirmelerine katkı sundum. Elbette güzel geri dönüşler oluyor ve bu benim için gurur verici.

-Sanatınızı ağırlıklı olarak hangi alanda icra ediyorsunuz?

Bir ressam ve heykeltraş olarak daha çok kara kalem çalışmaları yapıyorum. Ayrıca desen üzerine de yoğunlaştım. Üniversitede bize ilk öğretilen prensip şudur: “Desen sanatın namusudur.”

-Sanat üzerine verdiğiniz kurslar öğrenciler üzerinde nasıl etki yapıyor?

Öğrencilerin görsel yönünü geliştirmek ve kendilerini daha iyi ifade edebilmelerini sağlamak üzere anlatım dili oluşturmaları konusunda kendilerine yardımcı oluyorum. Bu konuda oldukça başarılı geri dönüşler alıyorum. Güzel sanatlara öğrenci hazırlarken aynı zamanda akademik anlamda eğitim veriyorum. Eğer öğrenciler güçlü bir ‘desen eğitimi’ alırlarsa bu onların diğer alanlarda da başarılı çalışmalar ortaya koymalarına katkı sunacaktır.

-İyi bir sanat eğitimi başarılı bir sanatçı olmak için gerekli veya yeterli midir?

Sanat eğitimi, sanatçı adayının yeteneklerini ortaya çıkarması için gereklidir. Eğitim önemlidir ama elbette yeterli değildir. Çünkü her eğitim alan sanatçı olamayabilir. Ruh ve duygusal yatkınlık sanatçı olma yolunda etkilidir. Bu sayede özgünlük kendini gösterebilir.

-Resim üzerine oldukça çalıştığınızı anlıyorum. Aynı zamanda bir heykeltraşsınız. Bu alanda ne gibi çalışmalar yaptınız?

30 yıldır sanat atölyemde çalışmalar yapıyorum. Üniversitede heykel sanatı üzerine dersler aldım. İzmir’in Selçuk ilçesindeki “Kurtuluş Yolu” anıtı çalışmalarında Mehmet Aksoy ile beraber çalıştık.

-Öğrencilerinizle yaptığınız resim çalışmalarıyla sergi açtınız mı? Çalışmalarınız nasıl tepkiler alıyor?

4 yıl önce öğrencilerimle ‘AnKarakalem’ sergisini açtık. Yapmış olduğumuz çalışmaları burada sergiledik. Güzel tepkiler, teşvik edici geri dönüşler aldık. COVID-19 Pandemisi sebebiyle sergi açılışımız ertelendi. Önümüzdeki Nisan’da sergi açılışı planımız var.

-Pandemi demişken, o süreçte çalışmalarınız ne durumda idi, size etkisi ne ölçüde oldu.

Her alanda olduğu gibi COVID-19 Pandemisi atölye çalışmalarımızı çok fazla etkiledi. Çalışmalara katılmak isteyenler bu süreçte olumsuz etkilendi. Resim çalışmalarının online olarak başarılı bir şekilde yapılabileceğini düşünmüyorum.

-Resim ve heykel sanatı alanında gelecek hedefleriniz nelerdir? Bu konuda motivasyonunuz nedir?

Kendimi her alanda geliştirmek ve bilgi-birikimimi öğrencilerimle paylaşıp onları yaşatmak en büyük hedefimdir. Toplumu her yönüyle sanat ile ifade etmek isterim. Bu konudaki motivasyonum da mesleğime duyduğum sevgi ve aldığım güzel tepkilerdir.

-Yaptığınız resim türleri nelerdir?

Özellikle desen çalışmaları yapıyorum. Ayrıca kara kalem çalışmalarımı da devam ettiriyorum. Çalışmalarım bazen gerçekçi bazen dışa vurumcu. Bir resme başlarken araya zaman girmeden bitirmeyi istiyorum. Çünkü ruh halimiz resim üzerinde oldukça etkilidir.

-Sanat tarihindeki hangi akımlar ve dönemlerden etkilendiniz? Hangi sanatçılar size yön verdi?

Beni en çok etkileyen Ekspresyonizm dönemidir. Sanatçı Egon Schiele’yi çok severim. Edvard Munch, Gustav Klimt gibi sanatçılar da benim için oldukça önemlidirler. Üniversite dönemindeki tez konum da fikir ve mekan ilişkisinin dışa vurumcu resimdeki yeri idi.

-Öğrenim döneminizde hangi sanatçılardan yararlandınız?

Bir çok önemli hocalardan ders aldım. Zafer Gençaydın, Veysel Günay, Cebrail Ötgün, Mehmet Aksoy gibi değerli hocalarım oldu. Onlardan edindiğim birikimi harmanladım.

-Katıldığınız sergilerde eserlerinize yönelik ilgi ve hassasiyet hakkında neler söylemek istersiniz?

Kendim sergi düzenlememle beraber katıldığım bir çok sergi oldu. Aldığım tepkiler gayet güzel ve mutluluk verici idi. İnsanların merakı sanatçı olarak kendimizi ifade etmemiz açısından oldukça güzel bir avantajdır.

-Sanat yaşantınızın yoğunluğu özel hayatınıza ne gibi etki ediyor?

Gençlerle çalışınca onlara yetişmek yorucu olsa da oldukça keyifli. Onların gelişimine katkı sunmak ve gelişimlerini izlemek mutluluk kaynağıdır. Bizim meslekte mesai ve tatil kavramları yoktur. Her zaman bir arada olabiliyoruz. Bir birimizden çok şey öğreniyoruz. Öğrencilerim aynı zamanda hocalarımdır; öğretirken öğrenmek bu olsa gerek. Onun için derim ki “Yaşasın acemilik”.

-Sanatın kişiye duygusal katkısı nedir?

Sanatçı sanatını icra edince sadece onunla ilgilenir. Hayatın öteki sorunlarını ötelemekle kendini dinlendirir ve yeniler. Sanat bir günlük hayat içinde bir nefes yoludur. İyi ki sanat…

-Gelelim sanatın toplumsal boyutuna. Sanat kim veya ne içindir.

Sanat ne birisi ne bir şey için yapılır. Sanat insanın içindekini dışa vurma eylemidir. Bu insani bir dürtüdür. Sonucu beğenilir veya beğenilmez.

-Son olarak, sanatçı sanatıyla topluma mesaj vermeli midir?

Sanatçı toplumun bir parçası olduğundan toplum ve coğrafyanın sanatçı üzerindeki etkisi yadsınamaz. Sanatçının ortaya koyduğu eser ister istemez toplumsal mesaj içerecektir. Bu mesaj bazen bir yazı veya ses ile bazen de resim veya heykelle verilir.