Esnafın piri olarak tanınan Türk İslam bilgini kimdir?

 Ahi Evran, esnafın piri olarak bilinen isimlerin başında yer alıyor. Türk İslam tarihinde geçen en önemli isimlerden birisidir. İşini en iyi şekilde ve severek yapması ile tanınan Ahi Evran zaman içerisinde esnaflık rütbesini yükselterek esnaf piri olarak çağrılmıştır. Çağdaş yapısı ve inancı sayesinde esnaflık alanında Mevlana'nın da dikkatini çekmiştir. Mevlana, Ahi Evran'ın bu çalışmalarını yakından takip ederek Ahi Evran'a esnafın piri Türk İslam Büyüğü ismini vermiştir.Ahi Evran, 1205 yılında Kermani'nin kızı Fatma Bacı ile evlendi. Ahiliğe kadınlar giremediği için Fatma Bacı da Bacıyan-ı Rum (Anadolu Kadınları) teşkilatını kurmuş ve Kadın Ana olarak tanınmıştı. Ahi Evran’ın şeyhliği altında 13. yüzyılda Ankara ve Kırşehir’de toplanan Ahiler, kısa sürede Selçuklu şehirlerine yayılarak Osmanlı devletinin kuruluşunda etkili olmuşlardır.

Ahiliğin kurucusu olarak bilinen Ahi Evran 1171 yılında Azerbaycan'ın hoy şehrinde doğmuş ve 1262 yılında Kırşehir'de vefat etmiştir. Ahi örgütünün kurucusu olan Ahi Evran, Şems-i Tebrizi’nin öldürülmesi olayı ahilerin üzerine yıkılıp kendisinin de tertipleyici durumunda gösterilmesi sonucu Seyyid Şerefeddin ile Ahi Ahmed’i yerine vekil bırakıp Kırşehir’e gitti. Gerçek adı Nasıruddin Mahmud Ahi Evran bin Abbas'dır. Ahi Evran, ilk eğitimini hoy'da alıp Ahmet Yesevi'nin talebelerinin sohbetlerinde bulunmuştur. Hacı Bektaş Veli ve Mevlana ile aynı dönemde yaşamıştır. Ahi Evran'ın ismi kayıtlara Nasir üd-din EbüI-Hakäyik Mahmud El Hoy olarak geçmiştir. Evran ismi ise herkesi korkutan yılanın onu görünce sakinleşmesi sebebiyle insanlar tarafından söylenmeye başlanmıştır. Orta Asya'dan Anadolu'ya gelen alperenlerden biri de Ahi Evran'dır. Denizli, Konya ve Kayseri gibi şehirleri gezerek Ahilik teşkilatının kurulması ve yayılmasında önemli rol oynamıştır. Asıl mesleği debbağlıktır. Osmanlı Devleti zamanında Ahi Evran'ın esnafın piri olarak kazandığı ün Anadolu, Rumeli, balkanlar ve Kırım'a kadar yayılmıştır. Ahi Evran, Moğol istilasından kaçarak Anadolu'ya gelen sanatkâr ve tüccarların dayanışmasını sağlamıştır. Onlar arasında sağlam bir birlik oluşturarak kaliteli mal üretmelerini teşvik etmiştir. Daha sonra Kırşehir'e yerleşerek vefat edinceye kadar burada yaşamıştır.Ömrünün sonlarına doğru Anadolu Selçuklu Devleti'ndeki taht mücadelelerine karışmış ve II. İzzeddin Keykavus tarafını tutmuştur. Mevlana ve çevresi ile siyasi ihtilafa düşer. Bu ihtilafta da Mevlana'nın oğlu Alaaddin Çelebi Ahi Evran'in yanındadır. Mevlana'nın diğer oğlu Sultan Veled'in, Ahi Evran'in ölümü üzerine yazdığı rubaide geçen ay tutulmasına dayanarak 12 Nisan 1261'deki meydana gelen parçalı ay tutulması aynı zamanda Ahi Evren'in ölüm günüdür.

 Ahi Evran-ı Veli'nin eserlerinden bazıları

1-Menahic-i Seyfi
2-Metaliü’l-İman
3-Tabsıratu’ l-Mübtedi ve Tezkiratü’l-Müntehi
4-Leta’if-i Gıyasıyye
5-Leta’if-i Hikmet
6-Ağaz u Encam
7-Mürşidü’ l- Kifaye
8-Ahlak-i Nasiri

Velâyetnâme adlı eserinde Hacı Bektaş-ı Velî'nin sık sık Kırşehir'i ve Ahi Evran'ı ziyaretini ve onunla sohbetlerini anlatır. 13. yüzyıl'da Anadolu'dan geçen ünlü seyyah İbn-i Batuta da Burdur, Gölhisar, Ladik, Milas, Gerçin, Konya, Niğde, Aksaray, Kayseri, Sivas, Gümüş, Erzincan, Erzurum, Birgi, Tire, Manisa, Balıkesir, Bursa, Görele, Geyve, Yenice, Mudurnu, Bolu, Kastamonu, Sinop gibi Anadolu şehirlerindeki ahi zaviyelerinden bahsetmekte ve buralarda misafir olduğunu söylemektedir. Kırşehir'de adını taşıyan Ahi Evran Üniversitesi, 2006 yılında kurulmuştur. Ayrıca adının içinde "Ahi Evran" bulunan birçok lise ve mahalle adı Ahilik teşkilatı, 13. yüzyılda ortaya çıkan ve Moğol istilasından kaçan Türklerin Anadolu'da kurmuş oldukları bir esnaf örgütüdür. Bu teşkilatın amacı Anadolu'daki Türk zanaatkarları ayakta tutmaktır. Teşkilatın en önemli unsuru dayanışma ve kardeşliktir.