M.Ö. 1400 ile 1300 yılları arasında kurulmuş olan bir yerleşim merkezi olan Koçhisar, Selçuklu İmparatorluğu'nun son zamanları ile Osmanlı Beyliği'nin ilk dönemlerinde adı Koçhisar olarak bilinmekteydi.
İlçede bulunan tepenin etrafında Selçuklu İmparatorluğu döneminde bir kale ve yüksekteki tepede de ikinci bir kale bulunmaktaydı. Türkler, Hisar kelimesini "kale" ve koç kelimesini de "çift" anlamında kullanarak bu iki kelimeyi birleştirdiler ve kente "çift kaleli şehir" anlamına gelen Koçhisar adını verdiler.
Koçhisar ilçesi, Fatih Sultan Mehmet döneminde Konya ilinin Aksaray sancağına bağlıydı. Daha sonra Esb-Kesan (Kulu) ilçesine bağlı bir belde haline geldi. Kısa bir süre Konya ilinin Cihanbeyli ilçesine bağlı kalan Koçhisar, 1891 yılında ilçe haline gelerek önce Konya iline, daha sonra da 1933 yılında Ankara iline bağlandı.
İlçe, Ankara ilinin Balâ ve Evren ilçeleri ile Kırşehir ilinin Kaman ilçesi, Aksaray ilinin Ağaçören ve Sariyahşi ilçeleri ve Konya ilinin Kulu ilçesi ile komşudur. Koçhisar ilçesi, Türkiye'nin ikinci büyük gölü olan Tuz Gölü'nün sınırları içerisinde yer almaktadır ve 1642 metre kare yüzölçümüne sahiptir. İlçenin kuzeyinde yer alan Hirfanlı Baraj Gölü'nden sulama yapılarak balık üretimi gerçekleştirilmektedir.
Koçhisar ilçesinin tarihi ve turistik zenginlikleri arasında Tuz Gölü, Kurşunlu Camii, Koçhisar Kalesi ve Parlasan Kalesi yer almaktadır. Tarım ve hayvancılık, ilçenin önde gelen ekonomik faaliyetlerinden biridir. Buğday, arpa, nohut, mercimek, ayçiçeği ve şeker pancarı en çok yetiştirilen tarım ürünleri arasındadır. Hayvancılık sektörü, suni tohumlama yöntemi kullanılarak geliştirilmekte ve ayrıca kredili besicilik denilen üretim modeli de yaygınlaşmaktadır.