Altındağ ilçesi, Ankara'nın 54 mahallesinden ve 1 belediyesinden oluşmaktadır.
İlçenin toprakları ilk çağlardan itibaren insan topluluklarının yerleşim yeri olarak kullanılmıştır. Tarihi kalıntıların zenginliği, Romalılar, Selçuklular ve Osmanlılar dönemlerinde önemli bir merkez olduğunu göstermektedir.
Ankara'nın başkent olmasıyla birlikte, kentte nüfus hızla artmış ve 1953 yılında Altındağ ilçesi kurulmuştur. Başkent Ankara'nın ilk şehir merkezi bugünkü Altındağ Belediyesinin sınırları içinde yer almaktadır. Engebeli ve dağlık arazisiyle ünlü olan ilçenin kuzeyinde Çubuk Çayı üzerinde Çubuk Barajı, güneyinde ise Ankara ve Hatip Çayları akar.
Tarihi ve kültürel kalıntıları bakımından oldukça zengin olan ilçenin en eski kalıntıları arasında Ankara Kalesi, Augustus Tapınağı, Julianus Sütunu, Roma Hamamı ve Roma Tiyatrosu sayılabilir. Yakın zamanların yapıları arasında Cumhuriyet Anıtı, Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Etnografya Müzesi, Kurtuluş Savaşı Müzesi ve Cumhuriyet Müzesi yer almaktadır.
İlçede Karacabey, Ahi Şerafettin, Hacı Bayram Veli, Karyağdı, Gülbaba, İzzettin Baba türbeleri ve Hacı Bayram, Aslanhane, Ahi Elvan, Alaaddin, Zincirli ve Kurşunlu camileri bulunmaktadır.
Hamamönü'nde bulunan tarihi konaklar arasında Kamil Paşa Konağı, Beynamlızade Konağı ve Kabakçı Konağı bulunmaktadır. Kamil Paşa Konağı, Mavi Ağa tarafından 19. yüzyılda yapılmıştır ve 1980 yılında bakımsızlıktan yıkılmıştır. Ancak 2009 yılında Altındağ Belediyesi tarafından aslına uygun olarak onarılmıştır. Beynamlızade Konağı, Ankara Milletvekili Beynamlızade Haçı Mustafa Efendi tarafından ailesiyle birlikte kullanılmıştır. Kabakçı Konağı ise iki katlı tipik bir Ankara evi olarak öne çıkmaktadır. Altındağ Belediyesi tarafından Kültür ve Sanat Evi olarak kullanılmaktadır ve kültür, sanat, edebiyat ve tarih söyleşilerine, resim sergilerine ev sahipliği yapmaktadır.