Çubuk ilçesinin tarihi oldukça eskiye dayanmaktadır.

Hititler'in yaşadığına dair kanıtlar arasında Aktepe mevkiinde bulunan kale yıkıntısı ve Karadana köyünde bulunan Oyulu Kaya mezarı gösterilmektedir. Daha sonra Frigler, Galatlar, Persler, Romalılar, Bizanslılar ve Selçuklular gibi birçok medeniyet bu bölgede yerleşmiştir. Osmanlı Tahrir Defterlerinde görülen Alaynutlu, Çavundurlu, Eymür, İğdir, Kınık, Peçenek ve Yazır gibi köy isimleri de bölgedeki Türk boylarının varlığını göstermektedir.

İlçenin tarihsel önemi 1402 yılında gerçekleşen Ankara Savaşı ile daha da artmıştır. Bu savaş, Timur ve Yıldırım Beyazıt arasında yapılmıştır. İlk kez 1902 yılında ilçe statüsü kazanmış olan ilçe, 1910 yılında bucak olmuş ve 1921 yılında tekrar ilçe statüsü kazanarak bugüne kadar ilçe olarak kalmıştır. İlçeye bağlı köylerin çoğu adını Ankara Savaşı'na ilişkin olaylardan ya da bu savaşa katılan komutanlardan almıştır.

İlçenin doğal güzelliklerinden biri olan Karagöl, Çubuk ve Kızılcahamam ilçeleri arasında yer almaktadır. Kavak Dağı ve Yıldırım Dağı'nın eteklerinde bulunan bu küçük ama çok derin krater gölü, Çubuk ilçe merkezine 40 km uzaklıkta bulunmaktadır. Gölün çevresinde spor yapma imkânları bulunmaktadır.

İlçenin diğer doğal güzelliklerinden biri de Çubuk II Barajı'dır. Bu baraj, Aşağı Çavundur köyü toprakları üzerinde dar bir boğazda toprak dolgu olarak 1964 yılında inşa edilmiştir. Baraj, doğal güzelliği ve mesire yerleriyle oldukça popüler bir ziyaret yeri haline gelmiştir. İlçenin Esenboğa beldesi sınırları içinde ise Melikşah Olimpik Termal Havuz ve Spor Tesisleri bulunmaktadır.