Suriye’de Beşar Esed rejiminin devrilmesinin ardından muhaliflerin yönetimi ele geçirerek geçiş hükümeti kurması, bölgedeki dengeleri önemli ölçüde değiştirdi. Yeni hükümet, Suriye’de mezhep, din ve ırk ayrımı yapmadan tüm gruplara eşit haklar tanıyacağını ilan etti. Ancak Türkiye’de bazı muhalefet partilerinin, Baas rejiminin sözcülüğünü yaparcasına, Suriye’deki azınlıklar üzerinden provokatif söylemlerde bulunması tepkilere yol açtı.

TBMM Dijital Mecralar Komisyon Başkanı ve Hatay AK Parti Milletvekili Hüseyin Yayman, bu duruma TBMM’de yaptığı açıklamayla sert tepki gösterdi. Yayman, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

“Tarihin doğru yerindeyiz. Tekrar söylüyoruz; Suriye, Suriyelilerindir. Mezheplere saygılıyız. Ancak mezhepçiliğe karşıyız.”

Yayman, Türkiye’nin Suriye politikasında sergilediği duruşun ilkeli ve tutarlı olduğunu vurgularken, muhalefetin bölgedeki hassas dengeleri gözetmeyen söylemlerini eleştirdi.

“Dün ‘ne işimiz var’ diyenler, bugün farklı söylüyor.”

Hüseyin Yayman, TBMM’de yaptığı konuşmada muhalefetin Suriye politikalarına yaklaşımını eleştirerek şu ifadeleri kullandı:

“Dün bize Suriye’de ne işimiz var diyenler; bugün çıkıp Suriye’ye neden müdahil olmuyorsunuz diyorlar. Tarihin doğru yerindeyiz. Tekrar söylüyoruz; Suriye, Suriyelilerindir. Mezheplere saygılıyız. Ancak mezhepçiliğe karşıyız.”

Suriye’deki Beşar Esad rejiminin devrilmesinin ardından kurulan geçiş hükümetinin bölgeye yeni bir denge getirdiğini vurgulayan TBMM Dijital Mecralar Komisyon Başkanı ve Hatay AK Parti Milletvekili Hüseyin Yayman, muhalefetin mezhep ayrımcılığına dayalı söylemlerinin tepki çektiğini belirtti. Konuşmasında Fuzuli’nin bir beytine atıfta bulunan Yayman, “Söylesem tesiri yok. Sussam gönlüm razı değil” diyerek şu açıklamalarda bulundu:

“Biz mezheplere saygılıyız, mezhepçiliğe karşıyız. Çünkü biz AK Partiyiz, çünkü biz Cumhur İttifakı’yız. Tarihin doğru yerindeyiz ve doğru yerinde olmaya devam edeceğiz. Suriye’nin toprak bütünlüğünü savunuyoruz. Suriye’de federasyona, konfederasyona veya başka yapılara asla izin vermeyeceğiz.”