VEFATININ 72.YIL DÖNÜMÜ MÜNASEBETİYLE BÜYÜK ASKER MAREŞAL FEVZİ ÇAKMAK (12 Ocak 1876-10 Nisan 1950)
VAHİT ÖZDEMİR
E.DİPLOMAT
Ulu önder Atatürk’ün yakın silah arkadaşı, Kurtuluş Savaşımızın büyük komutanı Mareşal Fevzi Çakmak, vatan ve millet mukadderatında kendisini şan ve şerefle tarihe mal etmiş, muharebe meydanlarında vatanı ve milleti uğruna savaşmış ve Cumhuriyet ordumuzun en yüce mertebesine yükselmiştir.
Mareşal Fevzi Çakmak’ın büyük Türk Milletinin askeri hayatında olduğu kadar, siyasi hayatında da önemli bir yeri vardır.
HAYATI
Mareşal Fevzi Çakmak, 12 Ocak 1876'da İstanbul’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Kuleli Askerî Lisesi'nde tamamladıktan sonra 29 Nisan 1893'te Harbiye'ye kaydolarak 28 Ocak 1896'da piyade teğmen rütbesiyle mezun oldu. Çanakkale savaşları başta olmak üzere bir çok görevde bulunan Çakmak, 3 Mayıs 1920’de TBMM tarafından Milli Savunma Bakanlığı’na getirildi. 30 Ağustos 1922 Başkomutanlık Meydan Muharebesinden sonra bu zaferin hazırlanmasındaki değerli hizmetleri dolayısıyla TBMM tarafından Mareşallik rütbesiyle taltif edildi. Yeni Türk devletinin Atatürk’ten sonra Mareşallik rütbesini layık gördüğü ikinci asker olan Fevzi Çakmak, 23 yıl aralıksız Genelkurmay Başkanlığı yaptı. Kırmızı-Yeşil şeritli İstiklal Madalyası hamiliydi.
İNÖNÜ EMEKLİYE SEVK ETTİ
Mareşal Fevzi Çakmak, devrin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü ile 1944 yılında Almanya konusunda görüş ayrılığına düştü. Milli Şef İsmet İnönü, Almanya’nın savaşı kazanacağına inanıyordu. Ancak Fevzi Çakmak aksi görüşteydi. Almanya’nın yanında değil, karşısında olmanın Türkiye’ye başta Ege Denizi’ndeki hakları olmak üzere bir çok konuda avantaj sağlayacağına inanıyordu. Bu ihtilaf neticesinde İnönü, 12 Ocak 1944’de Çakmak’ı re’sen emekliye sevk etti.
İNÖNÜ’YÜ KURŞUNA DİZİLMEKTEN KURTARMIŞTI
Kendi iradesi dışında emekliye sevk edilen Çakmak, İnönü’yü 1917’de Filistin Cephesi’ndeki başarısızlığı nedeniyle kurşuna dizilmekten kurtarmıştı. O dönem 7.Ordu Komutanı olan Fevzi Çakmak, miralay rütbesindeki İnönü’nün de komutanıydı. İnönü, Filistin Cephesindeki stratejik bir hedefi alamayınca devrin Başkomutan vekili Enver Paşa tarafından kurşuna dizilmek istenir. Enver Paşa’nın bu kararına dini bütün bir insan olan Fevzi Çakmak muhalefet eder. Çakmak ve Enver Paşa aynı otomobille seyahat ederken, İngilizlerin bombardımanı altında kalır. İngiliz uçaklarından atılan bir bomba, otomobilin önüne düşer ama patlamaz. Bu durumu değerlendiren Çakmak, “Bombanın infilak etmemesi Allah’ın bir lütfudur. Lütfen Miralay İsmet Bey’i kurşuna dizmekten vazgeçiniz” der. Enver Paşa da kararından vazgeçer.
İnönü, yıllar sonra Çakmak’ı re’sen emekli ederek, daha önce hayatını kurtaran Fevzi Çakmak’a vefasızlığını da göstermiş olur.
KÜS VEFAT ETTİ
İstanbul Nişantaşı Sağlık Yurdu’nda Mart 1950’de prostat ameliyatı olan Mareşal Fevzi Çakmak’ı devrin Cumhurbaşkanı İnönü ziyaret etmek ister. Ancak, Mareşal İnönü’nün ziyaret talebini geri çevirir. İnönü’nün bir anlamda gönül alma ve helalleşme girişimi de akamete uğramış olur. Büyük komutan Çakmak, bir anlamda İnönü’yü küs bir şekilde öbür dünyaya intikal eder.
ÖNERİMDİR
Kurtuluş savaşımızın bu önemli şahsiyetinin isminin yaşatılması gerektiğini düşünüyorum. Bunun için çok sevdiği ve mensubu olmaktan hep gurur duyduğu peygamber ocağına aidiyetinin de belirginleştirilmesi gerekir. Milli Savunma Üniversitesi’nin mümkünse adının MAREŞAL FEVZİ ÇAKMAK MİLLİ SAVUNMA ÜNİVERSİTESİ olarak değiştirilmesini Sayın Cumhurbaşkanı’nın takdirlerine sunuyorum.