Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin Başkent’in mimari mirasını ve kent belleğini korumak için sürdürdüğü hukuk mücadelesi kazanımlarla sonuçlanmaya devam ediyor.
Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Cumhuriyet Dönemi mimarisi Gönç Palas’ın korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilmesi istemiyle Ankara Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’na başvurmuştu. Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Koruma Kurulu’nun tescil başvurusunu reddetmesi üzerine kurulu kararını yargıya taşımıştı.
Ankara 14. İdare Mahkemesi, Gönç Palas’ın kent, toplum ve dönem hafızasında bir anı değerine sahip olduğunu ve korunması gerekli bir kültür varlığı olarak tescil edilmesi gerektiğini belirterek dava konusu işlemi iptal etti.
Yargı kararı kent kimliğinin korunması ve kamu yararı açısından sevindiricidir
Kararı değerlendiren Mimaralar Odası Ankara Şube Başkanı Derya Başyılmaz. “Mimarlar Odası Ankara Şubesi olarak, Başkent’in Cumhuriyet Dönemi mimari mirasını korumak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yargı kararı kent kimliğinin korunması ve kamu yararı açısından sevindiricidir. Koruma Kurulu, yargı kararının gereğini yerine getirerek bir an önce Gönç Palas’ı tescil etmelidir” dedi.
Başyılmaz, bilirkişi raporundaki ifadelere dikkat çekerek şunları kaydetti:
“Bilirkişi raporunda ‘Yapının orijinal ismini inşa edildiğinden beri koruyor olması, dönemin önemli sosyolojik ve siyasi olaylarına tanıklık etmiş ve birçok önemli şahsiyetini ağırlamış olması, Cumhuriyet Dönemi Ankarası'nın tarihi dokusuyla bir bütün olarak algılanabildiği Ulus semtinde yer alması gibi unsurlar şüphesiz yapıyı oldukça değerli kılmaktadır. 1940’lı yıllarda başlayan 2. Ulusal Mimarlık akımının mimariye yansımaları göz önüne alındığında, Gönç Palas'ın gerek cephe karakterinin yapının inşa edildiği dönemin biçimsel özellikleri ile uyumu, gerekse yukarıda değindiğimiz örnekler ile yaptığımız karşılaştırmalar neticesinde, cephe tasarımı açısından dönem özelliklerini taşıdığı görülmektedir’ ifadelerine yer verilmiştir.”
Kent, toplum ve dönem hafızasında bir anı değerine sahiptir
Başyılmaz, bilirkişi raporunu esas alan mahkemenin karar gerekçesine de değinerek, sözlerine şöyle devam etti:
“Yargı kararında, ‘Gönç Palas yapısının, Cumhuriyet Dönemine ait olan ve bir dönem özelliği taşıyan Ulus bölgesinde yer alan kamu ve sosyal yapılarının bir uzantısı ve kullanılabilir bir örneği olması ve bu bağlamda da sosyal tarih açısından önem arz etmesi, döneme ilişkin şehircilik tasarımının bir parçası olması ve bu yönleriyle kent, toplum ve dönem hafızasında bir anı değerine sahip olması nedeniyle tescile değer ve korunması gerekli bir kültür varlığı olarak kabul edilmesi gerektiği sonucuna varıldığından, Ankara Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun 05.10.2023 tarih ve 3936 karar sayılı dava konusu işleminde hukuka uygunluk görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle; dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir” denilerek haklılığımız gözler önüne serilmiştir.”