Ramazan'da İbrahim olmadan Kurban'da İsmail olunmuyor

Erdem Yeşer

20.04.2022 - 13:57 Yayınlanma

20.04.2022 - 19:03 Güncelleme

Ramazan, devasa tabaklardan oluşan iftar sofrasında yemeğe " Hazreti Peygamberin sünneti" diye hurmayla başlamak değildir.

Ramazan, apartmanı doyuracak kadar yemek yedikten sonra namazda zorlanmamak için içilen maden suyu da değildir.

Keçiören'de tüm ihtiyaç sahiplerine yetişmek için gayret sarf eden bir İBRAHİM olmak lazım...

KİM BU İBRAHİM...

Yıllardır çaba ve gayret ile alın terini ihtiyaç sahiplerine aktaran bir ADAM.... 20 Çalışanı olan bir diş polikliniğinin sahibi, aynı zamanda onlarca garip gurebanın gönlünün de sahibi ....

Ramazan'da, akşama kadar her kalbi kırıp her hakka girdikten sonra iftardan az önce Nihavend Makamında İlahiler dinlediğimiz için tüm günahlarımızın gazel olduğunu düşünmek yerine İBRAHİM gibi yetim başı okşamak gerek.

Ramazan'da bir ay önce 1 milyona araba alıp 'bu sene zekat veremeyeceğiz biraz borca girdik de...' diye gizli hava atmak yerine sıvası olmayan evlerde bağdaş kurup İBRAHİM gibi bölüşmek gerek ...

Ramazan'da 85 milyonun hakkını yediğimizi düşünmeden har vurup harman savurduktan sonra, iftarda ''Güllaç torbasındaki kırıntıları da balkona dökelim inşallah sevaptır'' dediğimiz için ahirette sorgu sualde size torpil sağlayacağını düşünmek yerine, İBRAHİM gibi gül açan sofralar için çaba sarf etmeli...

Ramazan, Ramazan şerbeti değil, şerbet tadında evler için uğraş vermektir.

Ramazan, 11 ay boyunca 'Aç mısın bir ihtiyacın var mı?' diye sormadığın bir adama ' Oruç musun?' diye sorgulamak yerine. İBRAHİM gibi, 12 ay boyunca aç kalanları araştırıp bulup gereğini yerine getirmek gerekir..

Ramazan, İnstagram'da iftar paylaşımları değil; İBRAHİM GİBİ, fakir fukara ile ekmeğini paylaşmaktır. İhtiyaçlarını alamadığı çocuğunun gözüne bakan gariban babanın yüzünü güldürmektir.