Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, 2019 Yerel Seçimleri ile birlikte Ankara halkı tarafından, Ankara'yı 5 yıllığına yönetmesi için "Şehrül Emin" makamına seçildi.
"Mart'ın sonu bahar sloganı" ile çalışmalarını sürdüren Cumhuriyet Halk Parti'sinin adayı Mansur Yavaş belediye başkanlığına seçilirken, vatandaşlar Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi'nde ise AK Parti ve MHP'nin meclis üyelerini çoğunlukta seçerek, denetim yetkisini de Cumhur İttifakı'nın paydaşlarına verdi.
Yani Ankaralılar, ABB Başkanı Mansur Yavaş'a Ankara'yı yönet derken, Cumhur İttifakı'nın meclis üyelerine ise siz de denetleyin dedi.
Nisan 2019'da seçilen belediye başkanları daha bir yılını bile tamamlayamadan, 11 Mart 2020'de Sağlık Bakanlığı tarafından ilk vakanın açıklanmasıyla birlikte Covid-19 illeti ile karşı karşıya kaldılar.
Belediye hizmetlerinin ve yatırımların yapılması noktasında birçok belediye başkanı pandemi sürecinin olumsuz etkilerine maruz kalırken, vatandaşa kendilerini anlatma ve iletişim noktasında da büyük zorluk yaşadılar.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ise tüm bu sürecin olumsuz şartları bir tarafa, yerinde ve zamanında attığı adımlarla tüm Türkiye'de rol model olan ve adı sosyal yardımlarla anılan bir isim haline geldi.
Pandemi sürecinde attığı adımlar ve doğru iletişim Mansur Yavaş ismini Türkiye gündemine taşıdı.
Aslında ABB Başkanı Mansur Yavaş daha da öncesinde seçim dönemindeki dikkat çeken vaatlerinin yanı sıra, arayış içerisindeki seçmene yönelik sarf ettiği yolsuzlukların, haksızlıkların üzerine gideceğim, israfın önüne geçeceğim, yetim hakkı yedirmeyeceğim gibi toplumun tamamı tarafından kabul gören söylemleri ile de Ankaralılar tarafından destek bulmuştu.
Pandemi ile birlikte Mansur Yavaş tarafından ardı ardına destekler açıklanırken, vatandaşları da bu sürecin içerisine dahil etmesi yardım kampanyaları düzenlemesi, vatandaşlara çağrılarda bulunması Mansur Yavaş isminin iyilik meleği haline gelmesine ve gün be gün popülerliğinin artmasına vesile oldu.
Neyse ki dünya ile birlikte tüm Türkiye de yaklaşık 2 yıllık pandemi sürecinden çıkarak normalleşme süreciyle eskiye dönüş yaptı. Ancak bu sefer de ülkenin yakasını ekonomik zorluklar ve yüksek enflasyon bırakmadı.
ABB Başkanı Mansur Yavaş, ABB eski Başkanı Melih Gökçek döneminden bu yana devam eden kömür yardımı, gıda yardımı, tohum, fidan, damızlık koyun yardımı gibi destekleri "Başkent Kart", "Sosyal Yardımlar", "Kırsal Kalkınma" gibi isimlerle sloganlaştırarak bir taraftan daha işlevsel ve çeşitlendirilmiş hale getirirken, bir taraftan da toplumun tamamının yapılan bu çalışmalardan haberdar olmasını sağladı.
Mansur Yavaş ismi için her şey yolunda gidiyor, kamuoyuna yansıyan anketlerdeki destek artıyor, artık Mansur Yavaş ismi Millet İttifakı'nın olası cumhurbaşkanı adayları arasında anılıyorken, Ankara Büyükşehir Belediye meclisinde alınan bir karar bana göre kartların yeniden karılmasına ve yeniden dağıtılmasına yol açtı.
Ankara Büyükşehir Belediyesi Eylül ayı meclis toplantısında AK Parti ve MHP'li meclis üyelerinin oy çokluğu ile alınan "12 Eylül'den itibaren su fiyatında yüzde 50 indirim yapılarak fiyatın sabitlenmesi ve 1 Ocak 2023'ten itibaren TÜFE oranında artırılması" kararı ve sonrasında ABB Başkanı Mansur Yavaş tarafından atılan adımlar bana göre ABB Başkanı Mansur Yavaş'ın siyasi kariyerinde önemli dönüm noktası oluşturacak sonuçlara sebep oldu.
Başkan Yavaş, kararı veto etti, kararın mecliste tekrar kabul edilmesiyle birlikte bu sefer mahkemeye taşıdı, su indirimi kararı uygulamaya geçmedi. Ancak Ankara Büyükşehir Belediyesi şok bir kararla meclisteki su indirimi kararının ASKİ'yi iflas ettirme girişimi olduğuna vurgu yaparak tüm sosyal yardımları durdurduğunu duyurdu.
Bir taraftan Ankara'nın dört bir tarafındaki reklam panolarına sosyal yardımların durdurulduğunu içeren afişler asılırken bir taraftan da sosyal yardım alan vatandaşların cep telefonlarına mesaj gönderilerek ABB'nin sosyal yardımları veremeyeceği bildirildi.
Bunun üzerine AK Parti Ankara İl Başkanı Hakan Han Özcan sosyal medya üzerinden yaptığı açıklama ile Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin yapmadığı yardımları vatandaşlara vermek üzere AK Partili ilçe belediye başkanlarına çağrıda bulundu.
Kahramankazan, Akyurt, Mamak gibi belediyeler başta olmak üzere bir çok AK Partili belediye başkanı açıklama yaparak sosyal yardımları kendilerinin vereceğini duyurdu ve Ankara Büyükşehir Belediyesi'nden kendi ilçelerindeki sosyal yardım alan vatandaşların listesini istediler.
Liste bir kaç gün sonra Ankara Büyükşehir Belediyesi CHP Grup Başkanvekili Yaşar Neslihanoğlu tarafından ilçe belediye başkanlarına meclis toplantısı esnasında usb bellek ile teslim edildi.
Ankara Büyükşehir Belediyesi ise sosyal yardım alan vatandaşlara bir mesaj daha göndererek yardımları ilçe belediye başkanlarının yapacağını bildirdi.
AK Partili birçok belediye hızlı bir çalışma ile tohum desteği başta olmak üzere sosyal yardımları vatandaşlara ulaştırmaya başladı.
Süreç böyle devam ederken AK Parti grup sözcüsü olarak görev yapan iki belediye başkanı Kahramankazan Beldiye Başkanı Serhat Oğuz ve Akyurt Belediye Başkanı Hilal Ayık'ın meclis toplantılarında kürsüden ifade ettikleri "kendilerine verilen sosyal yardım alanlar listesinde çok sayıda ismin yardımı hak etmediği, 20
Bin TL, 50 Bin TL gibi aylık gelirleri olanların ve çok sayıda mal varlığına sahip vatandaşların sosyal yardımlardan faydalandığını tespit ettiklerini" söylemeleri, işin akışına yeni bir boyut kazandırdı.
Kahramankazan Belediye Başkanı Serhat Oğuz ve Akyurt Belediye Başkanı Hilal Ayık'ın bu ifşası üzerine ise Ankara Büyükşehir Belediyesi'nden bu iki ilçede yaşayan vatandaşlara bir mesaj daha gönderildi.
Mesajda bu şikayeti bildiren belediye başkanları Serhat Oğuz ve Hilal Ayık hedef tahtasına koyulurken, bu ilçelerdeki sosyal yardım alan tüm vatandaşların yardımlarının durdurulduğu bildirildi.
Ankara Büyükşehir Belediyesi personelleri sosyal devlet modülünden yardımı hak etmeyen kişileri rahatlıkla tespit edecek imkana sahipken, yardımı hak etmeyen kişileri tespit edip onlara yaptırım uygulamak yerine herkesin yardımını sonlandırdı.
Şimdi tüm bu veriler ışığında Ankaralılar tarafından cevap bekleyen bir çok soru var. Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan yardımlar yardımı hak etmeyen kişilere verildi mi, veriliyor mu? Verildi ise bu kişiler önceki dönemden bu yana mı yardım alıyor yoksa ABB Başkanı Mansur Yavaş döneminde mi yardım almaya başladılar? Yardım yapılacak kişilerin aylık gelirleri ve mal varlıkları kontrol edilmiyor mu? Önceki dönemden bu yana yardım alıyorlar ise yaklaşık 4 yıllık Mansur Yavaş döneminde yardımı hak etmeyen kişiler sorgulanmadı mı? Hak etmediği halde sosyal yardım alan varsa bunlara ve sorumlularına hangi yaptırımlar uygulanacak. Hak etmediği halde sosyal yardım alanlardan verilen destekler tazmin edilecek mi?
Son olarak Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın hem seçim döneminde hem de görevi esnasında sıkça kullandığı "Yetim hakkı yedirilmeyecek" sloganı eğer ki iddia edildiği gibi sosyal yardım alanlar arasında sosyal yardımı hak etmeyen yüksek gelirli ve mal varlığına sahip kişiler varsa yalnızca slogan olmaktan ibaret kalmış ve yetim hakkı yedirilmiş olmuyor mu?
Eğer iddialar doğru ise sayın Mansur Yavaş'a sormak istiyorum "Mansur Yavaş hani yetim hakkı yedirmeyecekti?"