Yerel seçimlere 2,5 ay gibi kısa bir süre kalırken siyaset kazanı da kaynamaya devam ediyor. Cumhur İttifakı 2019'da Millet İttifakı'nın desteklediği CHP'nin adaylarına kaptırdığı büyükşehirleri yeniden kazanmanın hesaplarını yaparken, Millet İttifakı'ndaki dağılmanın ardından CHP içindeki kargaşa ortamı ve genel başkan değişikliği yerel seçim sürecini de etkileyecek gibi gözüküyor.
Özellikle İstanbul'da İmamoğlu'nun egemenliğinde parti içi dizayn devam ederken, genel başkan değişikliğiyle oluşan yeni tablo Ankara'da Mansur Yavaş'ı her geçen gün daha da çok zorlamaya devam ediyor.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun genel başkanlık koltuğunu kaybetmesiyle birlikte adeta parti içinde sahipsiz kalan ve konumunu muhafaza etmeye çalışan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'a bir darbe de Etimesgut'ta gerçekleştirilen "Behzat Ç" operasyonuyla geldi.
Bilindiği üzere Mansur Yavaş özellikle Mamak, Etimesgut, Keçiören, Gölbaşı gibi ilçelerde hem kendisinin büyükşehirde seçilebilmesi için, hem de o ilçelerde seçimlerin kazanılabilmesi için milliyetçi muhafazakar seçmenden oy alabilecek isimlerle yürümenin doğru olacağına inanıyor ve o ilçelerde belediye başkan adayı olmasını istediği kişilerin adaylıklarını tescillemenin hesaplarını yapıyordu.
Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı. Kimi çevrelerce CHP içerisinde paralel bir İYİ Parti oluşturmaya çalışmakla suçlanan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş adeta eli kolu bağlanırcasına, etkisiz hale getirildi.
Kısacası İstanbul'u İmamoğlu dizayn ederken, Ankara'da Mansur Yavaş'a bu yetki verilmedi. Tabiri caizse Mansur Yavaş'a sen sadece sıradan bir belediye başkanımızsın, CHP içi planlamalara karışma denildi.
Şöyle ki; bu ustaca bir kurgu ile yapıldı. Mansur Yavaş'ın da bu konuda ses çıkarmasının önüne geçildi. Etimesgut'a öyle bir aday gösterilmeliydi ki, Mansur Yavaş'ın istediği isim saf dışı bırakıldığı gibi, Mansur Yavaş'ın da adaylığına karşı duramayacağı, karşı durduğu takdirde kriz çıkacak bir isim olmalıydı.
Nihayet kurgulanan bu oyunu sahneleyecek bir figüran bulundu. O isim "Behzat Ç" karakteri ile tanınan ünlü oyuncu Erdal Beşikçioğlu oldu.
Erdal Beşikçioğlu bu oyunda yalnızca bir figüran mı, yoksa bu planlamadan haberi var mıydı bunu da zaman gösterecek.
Ancak şu bir gerçek ki, Mansur Yavaş ve yakın ekibi kendilerine bir operasyon yapıldığını net olarak biliyor.
Peki bu durumda Mansur Yavaş'ın yanında durmak, onunla yol yürümek için İYİ Parti'den istifa eden isimler ne olacak? CHP'de istenmedikleri ve "gölge etmeyin başka ihsan istemez" tarzı bir düşünceye muhatap oldukları gayet aşikar.
Burada asıl mesaj Mansur Yavaş'a verildi. Kılıçdaroğlu'ndan aldığın imtiyazları bizden bekleme, bize akıl vermeye kalkma. Örgütlerimiz her şeyin en iyisini düşünür, planlar. Aday belirlemesini de bilir.
Peki CHP örgütü yeni dönemde Mansur Yavaş'ın seçim kazanması halinde yönetimsel süreci eskiden olduğu Mansur Yavaş'a mı bırakır yoksa büyükşehirdeki bürokratları, büyükşehir iştirakindeki şirket genel müdürlerini, yönetimlerini de biz belirleyeceğiz der mi? Bu çokta uzak bir ihtimal gibi gözükmüyor.
Gelelim Erdal Beşikçioğlu meselesine...
Mansur Yavaş kamuoyunda böylesine tanınmış bir ismin adaylığına açıktan karşı çıksa ve dirense büyük kriz çıkacaktı. Tüm medyanın gündemi bu konu ile sarsılacaktı ve bu durum hem Mansur Yavaş'ı hem de CHP'yi bir çıkmaza sokacaktı. Onun için CHP tarafından kurgulanan bu oyunu Mansur Yavaş seve seve kabullenmek zorunda kaldı.
Erdal Beşikçioğlu, gözlemlediğim kadarıyla bu oyunun sadece sahnelenmesi tarafında var. Çünkü kendisine bu teklif götürüldüğünde ben ne anlarım belediye başkanlığından tarzında cevaplar veriyor. Ve gördüğüm kadarıyla da kendisini hala bir film sahnesinde zannetmeye devam ediyor. Hayatın ve siyasetin gerçekleriyle henüz yüzleşmiş değil.
Neymiş efendim, Erdal Beşikçioğlu'nun belediyeyi yönetmesi için 20 kişilik bir ekip kurulacakmış, CHP İl başkanı da Erdal Beşikçioğlu'nun arkasındaymış, müthiş bir sinerji yakalayacaklarmış.
Koskoca Etimesgut'u eş başkan veya eş başkanlar mı yönetecek? Hani nerede liyakat? Bu hangi düşüncenin hayal ürünü. Sayın Beşikçioğlu da sahaya indikten sonra gerçeklerle yüzleşecek ve belediye başkanlığının böyle ütopik bir şey olmadığını elbette anlayacaktır.
Milletvekili adayı olsa anlardım, milletvekilliği daha temsili bir görev ancak belediye başkanlığı bilgi, beceri, tecrübe ister, yeri geldiğinde cesaret yeri geldiğinde dik durup inisiyatif almak ister. Bir şehrin kaderini belirleyecek, o şehrin doğumdan ölüme tüm alanlarında yetkin olacak bir vizyon ister. Kısacası belediye başkanlığı hayatın tam kendisidir, oyun değildir. Kurgulanmış oyunu sahnelemek hiç değildir.
Milliyetçi ve muhafazakar seçmenin ağırlıkta olduğu Etimesgut'ta mevcutta kendisini belediyecilik konusunda ispat etmiş, Türkiye'nin en başarılı ve tecrübeli belediye başkanları arasında yer alan Enver Demirel gibi bir isim karşısında Erdal Beşikçioğlu'nun CHP'den adaylığı duvara toslar. Böylesi toz pembe tablolar içerisinde bir adaylık ise yakında CHP içinde kargaşaya, hatta Erdal Beşikçioğlu'nun adaylıktan çekilmesine bile sebep olabilir.
Erdal Beşikçioğlu'nun Etimesgut'a adaylığı toplumun gerçeklerinden bu kadar uzak bir partiden aslında çok da yadırganmayacak bir hareket.
Bakalım, bekleyip göreceğiz neticeyi...