Son zamanlarda adını sık sık sosyal mecralardan andıran ve üzerine psikolojik yorumlar yapılan mobbing kelimesi; çalışan bireyi pasifleştirici, yıpratıcı ve yıldırıcı amaçlara sebebiyet vermek için, huzursuz etme, aşağılama, önemsememe gibi bilinçli ve belirli bir şekilde yapılan baskılayıcı yönetim ve psikolojik şiddet olarak tanımlanabilir.
Rekabet ortamının günümüzde fazlasıyla söz konusu olması ile mobbing kavramı, sadece masum bir kavramdan ibaret olmayarak birçok çalışanın çekilmez bir ortak problemi haline gelmiştir. Peki, bu denli rahatsız edici ve neredeyse çalışanların birçoğunda yaşanan bu problemin bir kurtuluşu var mı? İş yerinde mobbinge uğrayan çalışanın hakları neler? Bu konu hakkında hukuki yollar nelerdir? Makalemde bu konulardan bahsedeceğim…
Çalışma ve iş ortamları mevcut işin niteliğine veyahut olayın durumlarına göre farklılıklar göstermektedir. Mobbing mağduru, mobbingin kendisine uygulandığını hissettiği tarihten itibaren delil niteliğinde sayılabilecek argümanları gün gün biriktirmelidir. Çünkü yargı yolunda delil ve kesin kanıtlar olmazsa olmaz niteliktedir. İspat yükümlülüğü ise mağdur çalışan sorumluluğundadır. Mobbing mağdurumuz nasıl argümanlar biriktirmelidir. Örneklerle değinelim;
-İş yerinde küçümseyici, saygınlığını ve itibarını zedeleyici şekilde yapılan tüm yazışmaları kaydetmelidir.
-İş yerinde yöneticiler tarafından atılmış e-mailler, sms ve whatsapp konuşmaları da mobbing ispatında delil olarak kullanılabilmektedir. Bu yollar ile mesai saatleri dışında iletişime geçilmesi ‘psikolojik taciz’ boyutunu oluşturacak şekildedir.
-Mesai saatleri dışında uygunsuz zamanlarda yazışmalar dışında telefon aracılığı ile görüşme durumlarında, görüşme kayıtlarının dökümleri de delil olarak kullanılabilmektedir.
-Mobbinge, tanık olan kişilerde mahkemede mobbing mağduru lehine tanıklık yapması ispat için çok önemli bir husustur.
-Mobbing mağdurumuz için bu durum çekilmez bir hale gelmiş ve psikolojik destek alma zaruriyeti doğmuş ise, yine hastaneden alınan raporlarda ispat olarak kullanılabilen önemli bir husustur.
Peki, bahsettiğimiz bu ispatları destekleyici nitelikte belgelerimiz yok ise; mağduriyetimiz yazışma, mail, arama dışında sinsi bir şekilde söylemlerle ifade edilmişse ve çalışma ortamında bu durumlara tanık olduğu halde, tanıklık yapmaktan korku ile çekinen iş arkadaşları var ise ne yapmalıyız?
Mobbing mağduru kendisine yapılanları ses kaydı veya görüntü kaydı ile ispat edebilir mi? Genel olarak herkesin doğru olarak kabul ettiği ama istisnası olan bir bilgi ‘Mahkemeler ses kaydını kabul etmez’… Evet, TCK’ya göre izinsiz olarak ses ve görüntü kaydı alınması suçtur. Fakat istisnai durumlarda mahkeme ispat olarak ses ve görüntü kayıtlarını da kabul etmektedir. Bahsetmiş olduğumuz mağduriyette tam olarak bu istisnai durumlardan olduğuna göre, mağdurumuz Yargıtay’ın görüşüne göre ses ve görüntü kaydı yapılabilir ve mahkeme huzurunda delil olarak kullanılabilir.
Mobbing, mahkeme tarafından değerlendirilirken gerek ispatlara gerekse hayatın olağan akışını da göz önünde bulundurur. Mağdur disiplinli, dürüst ve çalışkan fakat beklenilmeyen bir çatışma sonrasında mobbingin tam ortasında kalıyor ise, mahkeme bunu hayatın akışı içerisinde yorumlar ve mağdurun lehine karar verir.
Makalemizde çok hoş olmayan ama toplumun genel itibariyle ortak problemi mobbingten hangi yollarla kurtulabiliriz bu hususlara değindik.
Somut belgeler, tanık beyanları, ses ve görüntü kayıtları, hayatın olağan akışı ve emare hukuku mobbing ispatını sağlayan niteliklerdir.
Mobbing her çalışanın başına gelebilir fakat haklarımızı korumak ve mobbingten kurtulmak yine bizlerin elinde. Bilinçli ve hukuki yollardan çekinmeden ilerlemekten vazgeçmemeniz dileğiyle…