Hayatımızın akışına uygun olarak, neredeyse her alanda Tüketici sıfatıyla alışveriş yapmaktayız. Peki, tüketici olarak hangi haklara sahibiz veyahut aldığımız bir malın ayıplı olması durumunda ne yapmalıyız; bu konular hakkında bilgi vermek istiyorum.
Ayıplı mal, taraflar arasında yapılan sözleşmede yer alan şekil unsurlarına uygun olmayan veya objektif olarak sahip olası gereken niteliklere sahip olmaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır. Bir başka anlatımla malın ambalajında, etiketinde veya reklamında belirtilmiş olan özelliklere uymayan, teknik düzenlenmesinde eksik olan ve hatalı parçası bulunan mallara ayıplı mal denilmektedir. Aynı zamanda Ayıplı malın tanımı 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu’nun 8.maddesinde yapılmıştır.
Tüketici sıfatı ile aldığımız malın ayıplı olduğu takdirde, tüketici şu seçimlik haklardan birini kullanabilir(TKHK m.11):
Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme(sözleşmeden dönme bedelin iadesini de içerir),
Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme,
Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme,
İmkan varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme,
Tüketici belirtmiş olan bu seçimlik hakları tek taraflı bildirim yaparak kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle sorumludur.
Eğer tüketici, ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi haklarından birini kullanacaksa bu taleplerini, üreticiye ve ithalatçıya karşı da ileri sürebilir. Bu durumda üretici, ithalatçı ve satıcı müteselsilen sorumlu olur.
Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakkının kullanılması, eğer satıcı için orantısız güçlük yaratacaksa bu takdirde, tüketicinin sözleşmeden dönme ve ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabileceği aynı maddenin üçüncü fıkrasında hüküm altına alınmıştır. Orantısızlık olup olmadığının belirlenmesi için malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi, diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun yaratıp yaratmayacağı gibi kriterler göz önünde bulundurulur.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun madde 11/4’de ise:
‘’ Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi haklarından birinin seçilmesi durumunda bu talebin satıcıya, üreticiye veya ithalatçıya yöneltilmesinden itibaren azami otuz iş günü, konut ve tatil amaçlı taşınmazlarda ise altmış iş günü içinde yerine getirilmesi zorunludur. Ancak, bu Kanunun 58 inci maddesi uyarınca çıkarılan yönetmelik eki listede yer alan mallara ilişkin, tüketicinin ücretsiz onarım talebi, yönetmelikte belirlenen azami tamir süresi içinde yerine getirilir. Aksi hâlde tüketici diğer seçimlik haklarını kullanmakta serbesttir.’’
Bu fıkrada Satış Sonrası Hizmetler Yönetmeliği’ne atıf yapılmaktadır. Buna göre; tüketici ücretsiz onarım hakkını seçtiğinde Satış Sonrası Hizmetler Yönetmeliği’ndeki azami tamir sürelerine uyulması zorunludur. Eğer; malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, tüketici tarafından tercih edildiyse bu takdirde, azami otuz iş günü, konut ve tatil amaçlı taşınmazlarda ise altmış iş günü süre olarak öngörülmüştür.
Seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masrafların, tüketicinin seçtiği hakkı yerine getiren tarafça karşılanacağı, altıncı fıkrada belirtilmiştir.
AYIPLI MALDA TÜKETİCİNİN TAZMİNAT HAKKI
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun madde 11/6’da belirtildiği üzere: ‘’Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir.’’ Bunun yanında, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu madde 227’de belirtildiği üzere: ‘’Alıcının genel hükümler göre tazminat isteme hakkı saklıdır.’’ Diğer bir ifadeyle; tüketici; 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’dan kaynaklanan seçimlik haklarını kullanmasının yanı sıra 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’ndan kaynaklanan tazminat hakkını da beraberinde kullanabilecektir.
ZAMANAŞIMI
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun madde 12’ye göre ayıplı maldan sorumluluk için malın tüketiciye teslim tarihinden itibaren 2 yıllık bir zamanaşımı süresi öngörülmüştür. Zamanaşımı süresi; konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallarda, taşınmazın teslim tarihinden itibaren beş yıldır olarak düzenlenmiştir. Eğer, ağır kusur veya hile ile ayıp gizlenmişse zamanaşımı hükümleri uygulanmayacaktır.
Bu konu hakkında uzman bir avukattan mutlaka yardım almanızı tavsiye ederim.