Birçok işçi, sigorta primleri düşük ödendiğinde veya sigortasız çalıştırıldığında işveren tarafından işine son verileceği kaygısı ile hukuki yollara başvurmaktan çekiniyor. Unutulmamalıdır ki bu gibi durumlarda işçinin kötü niyet tazminatı alma hakkı vardır.

1982 Anayasası Madde 60’ göre;

‘‘Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar.’’

Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi Madde 25’ e göre;

‘‘Her şahsın, gerek kendisi gerekse ailesi için, yiyecek, giyim, mesken, tıbbi bakım, gerekli sosyal hizmetler dahil olmak üzere sağlığı ve refahını temin edecek uygun bir hayat seviyesine ve işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, ihtiyarlık veya geçim imkânlarından iradesi dışında mahrum bırakacak diğer hallerde sosyal güvenliğe hakkı vardır.’’

Bu hükümlerden de anlaşılacağı üzere sigorta hakkından işçi veya işveren vazgeçemez. Sigortalı olmak zorunluluktur.

Sigortasız çalıştırılan işçi ilk olarak SGK’ya başvurmalıdır. Eğer kurumdan bir sonuç alınamazsa mahkeme yoluna başvurmalıdır. Kuruma başvururken önemli olan bir husus ise işçinin, işyerinde çalıştığı süre içerisinde kuruma başvuru yapmasıdır çünkü kuruma yapılan başvuru sonrasında SGK memuru işyerine denetlemeye gelecektir. Aksi takdirde yani işçi, işyerinden ayrıldıktan sonra şikayette bulunursa işçinin o işyerinde çalıştığının ispatı daha da zorlaşacaktır.

SGK’ya başvuru yapıldıktan sonra bir netice alınamazsa işçi mahkeme yoluyla hakkını aramalıdır. Bu durumda işçinin işverene karşı açacağı dava Hizmet Tespit Davasıdır. Ayrıca işveren ile birlikte Sosyal Güvenlik Kurumuna da husumet yöneltilmelidir.

Hizmet Tespit Davasında görevli mahkeme İş Mahkemesidir. İş Mahkemelerinin bulunmadığı yerde ise görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise;

İşçinin çalıştığı işyerinin bulunduğu yer mahkemesi ve

Davalı işverenin, davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir.

İşçi, hizmetlerin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıllık sürenin sonuna kadar Hizmet Tespit Davası açabilir. İşçinin vefatı söz konusu olursa yasal mirasçıları da, işçinin vefatından itibaren 5 yıl içerisinde hizmet tespit davası açabilir.

Yargıtay kararlarına göre Hizmet Tespit Davasında ispat yöntemi nasıl olmalıdır?

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nin 2014/3722 E. numaralı kararına göre Hizmet tespit davalarında kanunda açıkça bir ispat yöntemi öngörülmemiştir. Yani bu durum tanıkla, kayıtlarla ve belgelerle ispatlanabilir.

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nin 2003/681 E. numaralı kararına göre işçi ile birlikte çalışan diğer işçilerin tanıklığı ispat yönünden geçerlidir.

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nin 2014/1442 E. numaralı kararına göre işçinin işyerinde veya çalışırken çekilmiş olan fotoğrafları ispat yöntemi olabilir.

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nin 2015/22431 E. numaralı kararına göre işçinin iş mahkemesinde kıdem tazminatı gibi alacağı için açtığı davayı kazanması, Hizmet Tespit Davasında işçi açısından kuvvetli delil oluşturur.

Peki Hizmet Tespit Davası kazanılırsa ne olur? İşçinin lehine sonuçlanırsa işçinin talepte bulunduğu yıllar içerisindeki sigorta primleri ve yasal faizleri işveren tarafından işçiye ödenir.