Bir kuşun gökyüzünde süzülmesi için iki sağlam kanada ihtiyacı vardır. Biri onu havalandırır, diğeri yön verir. Eğer bu kanatlardan biri eksikse, kuş ne kadar güçlü olursa olsun uçamaz. Bugün ülkelerin en temel meselelerinden biri de tam olarak bu: Kitap ve eğitim gibi iki hayati kanadın ihmal edilmesi.

Kitap, bir milletin hafızasıdır. Geçmişin tecrübelerini, bugünün sorularını ve yarının hayallerini içinde taşır. Eğitim ise bu bilgiyi işleyen, bireyi şekillendiren, toplumu dönüştüren bir güçtür.

Müreffeh ülkelerin ortak bir sırrı varsa, o da okuyan ve düşünen bireyler yetiştirmeleridir. Ne yazık ki bazı toplumlar hâlâ bu iki kanadı ihmal ediyor; kitapları süs eşyası, eğitimi formalite sanıyor.

Oysa bir çocuğun eline tutuşturulan ilk kitap, ona verilen ilk eğitim, bir kuşun gökyüzüyle tanışması gibidir.

Bugün bir ülkenin müreffeh olması, yalnızca zenginlikle değil; düşünen, sorgulayan, üreten bireylerle mümkündür. Ve bu bireyler, kitapla beslenmiş, eğitimle şekillenmiş kanatlarla uçar.

Bu yüzden artık şu soruyu sormanın vakti geldi: Biz çocuklarımıza gökyüzünü mü vaat ediyoruz, yoksa yere çakılmış hayaller mi? Bu sorunun cevabı, kitaplara ve eğitime verdiğimiz değerde saklı...