Sıradan Müslüman vardır, bir de sıra dışı kâmil/olgun gerçek Salih Müslüman vardır. Sıradan Müslüman da Müslümandır ama kâmil ve gerçek Müslüman yüksektedir.

Bütün Müslümanlar hukuk önünde eşittir, lakin mutlu eşitlik yoktur. Nefsi emmare derekesindeki bir Müslüman ile nefsi kâmile derecesindeki bir olur mu? Kuranda “ bilenler bir olur mu” buyruluyor. Elbette, bilen Müslüman bilmeyenden üstündür. 

Peygamberimiz, “Güçlü Müslüman zayıf Müslümandan hayırlıdır” hadisiyle bize ışık tutuyor. Müslümanın âlimi cahilinden, ahlaklısı ahlaksızından, mücahidi cihattan kaçandan, Allah’a itaat edeni isyan edenden, ittihat için çalışanı tefrika çıkartanından, doğru ve dürüst olanı yamuğundan üstündür ve güçlüdür.

Sahih ve tahkiki iman başlı başına bir güçtür. Dosdoğru kılınan namaz güçtür. Farz namazları cemaatle kılmak güçtür. Fıkıh bilmek güçtür. Ahlak çok büyük bir güçtür. Hikmet/bilgelik güçtür. Adalet güçtür, hayırlı hizmetler güçtür. İyilik, hayır hasanet yapmak güçtür.

Gıybet eden kimse zayıftır, ahlaksızlıktır, sefil ve rezildir.

Başkalarının gizli günah ve ayıplarını aramak ve onları teşhir etmek rezilliktir, rezillik ise zaaftır.

Ümmet birliği çok muazzam bir güçtür. Çünkü Allah’ın yardımı ümmetin üzerinedir. Tefrika, parçalanma, bölünme zaaftır, esaret sebebidir. 

Affetmek güçtür, kin tutmak, intikam almak, tefrika çıkartmak zaaftır. 

Müslümanlar için en büyük güç güç kaynağı Allah’ın rızasını kazanmak için ihlasla din, iman, Kuran hizmetleri, yapmak, halkın ve gençliğin imanını kurtarmak ve kuvvetlendirmek, için çalışmaktır.

Küçük bir sadaka büyük bir güç kazandırır. Çünkü Allah kendi rızası için sadaka verenlere yardım eder. O’nun yardımını ne büyük bir güçtür.

Şeriata bağlı olmak güçtür. Sünnete bağlı olmak güçtür. Tevazu güçtür. Affetmek güçtür.

Paraya, mala, zenginliğe, lükse, israfa, aşırı konfora, dünyaya âşık olanlar güçsüz olur. Sırtında ağır bir küfe olan kişi tehlikeden kaçamaz, düşmanlarıyla doğru dürüst savaşamaz.

Doğruluk güçtür. İffet güçtür. Namus güçtür.

Namuslu Müslümanın ölüsü, namussuzsun dirisinden yeğdir.

Birlikte güç doğar. Ahlak ve faziletten güç doğar. İlim ve irfandan güç doğar.

Bir güçlü ve vasıflı Müslüman bin zayıf ve vasıfsız Müslümandan hayırlıdır. 

Güçlü Müslüman hamiyetlidir, vatanseverdir.

Güçlü Müslüman, ehliyeti yoksa bir memuriyeti, işi, vazifeyi kabul etmez.

Güçlü Müslüman rüşvet almaz, faiz parası yemez, yalan söylemez iftira etmez, eviyle otomobiliyle kürküyle övünmez. O beyinsiz değildir.

Çünkü çarık moloz zayıf Müslüman bir şeye yaramaz.

 Bütün imkân ve gayretlerimizi seferber ederek hem kendimizi güçlü Müslüman etmeye çalışalım hem de kardeşlerimizi güçlü ve vasıflı olmaları için ne yapmak gerekiyorsa yapalım. Ne yapacağını bilmiyorsak bilenlere soralım.

 Şu hadisi şerifi düstur edineli: “ Güçlü Müslüman, zayıf Müslümandan hayırlıdır”.

 

Selam ve Dua ile

Zübeyt BOZKURT