Zihinsel karmaşa insan için en tehlikeli olanı. Karmaşa soru sormayı sağlıyorsa; Bu, bir bakıma iyiye işaret. Karmaşanın bulamacında debelenmek insanı batağa sürükler. Bugün için sorunun sonuncusu bu. Karmaşa bulamacında batmak.
Her gün onlarca insan ölüyor. Bu, bir ay sonunda yüzlercesini buluyor. Bir yıl içinde on binleri aşan bir süreç yaşanıyor. Bitip tükenmeyen bir ölüm seremonisi. Buda kanıksanmış durumda. İnsan ölümleri artık kimseyi çokta ırgalamıyor ve hatta bunlardan haz bile alınıyor. İnsan öldürmenin sarhoşluğu yaşanıyor. Düşmanlık ve hasımlık üzerine kurgulanan bir dünyada bundan başkası da beklenemez. Kanı kan ile gidermek ve bundan bir sonuç ummak çağdaş bir kan davası. Sonu gelmeyen bir öfke ve husumet.
Müslümanların yaşadığı coğrafyada insan ölümleri hem kendi elleriyle hem de hasımlarının elleriyle oluyor.
Asıl hasım Haçlı ruhlu bir dünya. Yani yüzyıllardır bitmeyen bir kin, Öfke ve düşmanlık. İnsanlığı yok etmek üzere olan bir bakış. İnsanlığın bunları fark edemeyişleri de bir yansılma ile oluyor. Batı ruhu, kendi insanını korurken, onları ayrı tutarken, kendileri dışında kalanlara acımasız. Hatta onları yok etmekte sonsuz bir haz duyuyor.
Müslümanlar aralarında var olan sorunları giderebilmeleri olası iken, birbirlerine açılabilecek kapıları kapalı tutuyorlar. Birbirlerine geçişkenlik sağlayacak bütün hamlelerin önü kesiliyor.
Yakın zamanda emperyalizmin başlattığı, sevimsizleştirdiği bir dalgalanma ile insanımız sonu gelmeyen bir kargaşaya itildi. Müslümanlar da ne yazık ki buna kapıldı. Libya’da, Yemen’de, Suriye’de yaşanan bu dalganın bir sonucu.
Müslümanlar geçmişe ait kan davası ve kelle hesabı yaparken, içine düştüğü bataklığın sonuçları çok daha korkunç.
Müslüman coğrafyadaki hemen bütün bölgeler bizi ilgilendiriyor. Suriye ise hemen yanı başımızda olduğundan çok daha etkileyici oldu üzerimizde. Mezhep fanatizmine kaplanlar; sorunu, İran, Suriye, Şia ekseninde daralttılar. Oysa uluslararası ve komşular arası ilişkiler gelecek açısından çok daha önem arz ediyor. Bu savaşı sadece din, mezhep savaşları değil. İslam coğrafyasının bütünlük sorunu, dünyadaki konumları, uluslararasındaki varlık güçleri nedense göz ardı oluyor. Daracık bir pencereden sadece bir alanı görmek sorunları gidermeye yetmiyor, daha da büyütüyor. Geniş açılı bakış sorunların görülmesini sağlıyor.
Yakın zamanda Türkiye İran ile olumlu ilişkiler içinde, bir hayli de mesafe alındı. Şia ve mezhep gerilimini tırmandıranlar, kitleleri tekfir noktasında çekenlerin bu gelişmelerden sonraki tavrı merak konusu.
Suudi Arabistan’ın başını çektiği grup ise İsrail ile ilişkileri normalleştirdi. Amerika aleyhinde bulunanlar cezalandırılıyor. Emperyalizme tam bir teslimiyet içindedirler.
Şu süreçte mezhep geriliminin ötesinde çok daha büyük sorunlar bulunuyor. Türkiye çıkmazlarının şaşkınlığında. Dün ile bugün arasında çok büyük değişimler söz konusu. Bu cephe yönetilenlerden çok halklar üzerinde etkili oluyor.
Suriye’nin bir bölgesinde yeni bir çatışma alanı başlıyor. Bu, şu demek: daha çok ölümlerin olacağı kesin. Bu ölen insanlar ne yazık ki Müslümanlar. Sorunlar buraya kadar gelmemeliydi. Şu aşamada ne söylenirse söylensin boş
Müslümanların ölümleri çok daha fazla. Korkunç bir boyutta seyrediyor.
Müslümanların bir araya gele birlikleri sağlanmadıkça bu vahamet sürecek. Ölen insan, insanımız ve insanlık. Bir gün bu kanlı ölümler kapımıza dayanırsa şaşılmasın.
Selam ve Dua ile
Zübeyt BOZKURT