ÇOCUKLARIMIZLA “KALİTELİ”  VAKİT GEÇİRMEK

Günümüzde çalışan anne baba oranının artmasıyla beraber çocuklarımızla geçirdiğimiz vakitlerin kalitesi daha çok tartışılır hale gelmektedir.Birlikte geçirilen vakitlerin azalması,vakitlere bağlı olarak birlikte paylaşımların ve ortak gerçekleştirilen eylemlerin azlığı aynı zamanda anne ve babalarda bir vicdan azabına da sebep olmaktadır.

Peki, burada önemli olan birlikte geçirilen vaktin niteliği midir, yoksa niceliği midir?

Bu soruya dünya genelinde çok farklı araştırmalarla cevaplar verilmesine karşın mutabık kalınan temel nokta birlikte geçirilen vaktin süresinin artmasına bağlı olarak çocuklarımızın akademik,sosyal ve psikolojik gelişimleri de aynı oranda ilerlememektedir. Diğer bir ifadeyle ailenin çocuklarıyla birlikte geçirdiği vaktin süresi değil “kalitesi” ve o vaktin nelerle doldurulduğu önem arz etmektedir.

Yarıyıl tatilinin bir haftasını geride bırakırken siz değerli anne babalara önümüzdeki bir haftada çocuklarımızla birlikte geçireceğimiz vakitlerimizi anlamlı ve değerli kılacak bir takım önerilerimizi sıralamak oldukça faydalı olacaktır.

Vakti değerli kılan en önemli unsur çocuklarımıza ayırdığımız vaktin gerçekten çocuklarımıza ait olmasıdır. Aklı işte, gözü cep telefonunda, kulağı televizyonda olan bir anne ve babanın bedenen çocuğunun yanında bulunmasının o vakte hiç değer katmadığının bilinmesi gerekir. Bu şekilde saatlerce çocuklarımızın yanlarında bulunmamız sadece 5 dakika gözlerinin içine bakarak onlarla sohbet etmemizden daha önemsizdir. Çocuklarımızın bedenen değil esas ruhen yanlarımızda olmamıza ihtiyaçları olduğunu unutmamalıyız.

Çocuklarımıza ayıracağımız vaktin kalitesi onlarla birlikte gerçekleştireceğimiz iş ve eylemlerle daha da kıymetli hala gelmekte,çocuklarımızın özgüvenlerini ve sorumluluk duygularını geliştirmektedir. Örneğin çocuklarımızla birlikte bulaşık yıkamak, kek yapmak, hamur yoğurmak, birlikte toz almak, faturalarımızı birlikte yatırmaya gitmek gibi eylemlere dâhil olmak çocuklarımızı oldukça mutlu edecektir.Markete gittiğimizde yaptığımız alışveriş listemizi birlikte almak,mahalle bakkalınızda yaptığınız alışverişin parasını onlara ödetmek,en basitinden aldığınız yumurtaları kolisinden çıkartarak buzdolabı rafına dizmelerine izin vermek dahi çocuklarımızın özgüvenlerini çok hızlı geliştirecektir. Çocuklarımızı günlük yaşantılarımızın sadece seyircisi olarak yanımızda taşımanın onlara bir faydası olmayacağını unutmamamız gerekir.

Aynı zamanda çocuklarımızla birlikte oyunlar oynamak, onların oyunlarına dâhil olmak, birlikte kitap okumak, okuduğumuz kitapları birlikte değerlendirmek gibi etkinlikler ise çocuklarımızın ruh dünyalarını zenginleştirecek ve hayat bakış açılarını olumlu anlamda değiştirecektir.

Tüm AVM’lerde kum yada legolardan oluşan farklı oyun alanlarında çocuklarımızın kendi başlarına oyunlar oynadığına, anne babaların ise kendilerine ayrılan alanlarda oturarak ellerinde cep telefonları sadece çocuklarını izlediklerine şahit olmaktayız. Yani sahte tebessümlerle, maddi gücümüzün karşılığında çocuğumuzu uzaktan seyretmenin verdiği olağanüstü mutluluk! diyelim bu anlara. Farklı oyun alanlarında ise çocuklarımızın yabancı görevlilere emanet edilerek anne ve babaların alış veriş yapmak üzere onları terk ettiklerini görmekteyiz.Çocuklarımız birlikte vakit geçireceğimiz düşüncesiyle güle oynaya geldikleri AVM’lerde bir bakıyorlar ki çok renkli ancak duygusuz bir dünyanın bir saatliğine misafiri olmaktalar. Peki, biz yetişkinler o küçücük yaşlarda terk edilmek duygusunun çocuklarımızın ruh dünyasında yarattığı tesiri hiç düşündük mü acaba, çocuklarımız tek başlarına oyunlar oynamaktan ya da yabancı insanların yanında bir saatliğine misafir edilmekten mutlular mı gerçekten?

Kıymetli anne ve babalar!

Çocuklarımızın sadece bizlere ve birlikte gerçekleştireceğimiz etkinliklerle kalite hale gelecek vakitlere ihtiyaçları var. Henüz yarıyıl tatilinin bitmesine bir hafta varken gelin hep birlikte çocuklarımızla geçireceğimiz vakitlerimizi daha da anlamlı hale getirelim. Bugün çocuğumuzun akademik,sosyal ve psikolojik gelişimlerine yapacağımız yatırımların gelecekte kendimize yaptığımız yatırımlar olduğunu asla unutmayalım.