Uluslar arası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) üçer yıllık dönemler halinde hazırlanan bir izleme araştırmasıdır.
Bu araştırmada matematik, fen ve okuma becerileri alanında, 15 yaş grubu öğrencilerin hedeflenen modern eğitim düzeyinin neresinde bulunduğunun ortaya konması amaçlamaktadır.
PISA 2022 araştırması toplamda 81 ülkenin katılımıyla gerçekleştirilmiş olup ülkelerden yalnızca 37 tanesi OECD ülkesidir.
Dolayısıyla bu 81 ülke arasında Kamboçya, Vietnam, Guatemala gibi ülkelerinde yer alması nedeniyle Türkiye’nin sonuçlarını 81 ülke yerine 37 OECD ülkesiyle kıyaslamak daha doğru bir yaklaşım olacaktır.
Ülkemiz PISA 2022 uygulamasına, Türkiye İstatistikî Bölge Birimleri Sınıflandırması (İBBS) 1. Düzeyde yer alan 12 bölgeyi temsil eden 196 okul ve 7250 öğrenci ile katılım sağlamıştır. Bu öğrenciler arasında Fen Lisesi, Anadolu Lisesi, Meslek ve teknik Anadolu Lisesi gibi çeşitli okul türlerinden öğrenciler yer aldı.(Öğrenci çoğunluğunu %56 oranıyla Anadolu Liseleri oluşturmuştur.)
PISA 2022 sonuçlarına göre;
Okuma Becerileri Alanında
OECD ülke ortalaması:476 puan
Türkiye:456 puan
Matematik Branşında
OECD ülke ortalaması:472 puan
Türkiye:453 puan
Fen Branşında
OECD ülke ortalaması:485 puan
Türkiye:476 puan
Türkiye Matematik alanında, PISA 2022’de 37 OECD ülkesi arasında 32. sırada yer almıştır.
Aynı şekilde Fen alanında 37 OECD ülkesi arasında 29. Sırada,
Okuma becerileri alanında ise 37 OECD ülkesi arasında 30. Sırada yer almıştır.
Gelelim en can alıcı noktaya;
Türkiye’de matematik alanında öğrencilerin %61,3’ü, fen alanında %75,3’ü ve okuma becerileri alanında %70,7’si asgari performans düzeyine ulaşmıştır.
Üst performans düzeyindeki öğrenci oranları ise matematik alanında %5,4, fen alanında %4, okuma becerileri alanında %1,9’dur.
Okul türlerine göre yapılan analizlerde her üç alanda da fen lisesindeki öğrencilerin diğer okul türlerine göre daha yüksek performans gösterdiği belirlenmiştir.
PISA 2022’de PISA 2018’e göre Anadolu liselerinde ve mesleki teknik Anadolu liselerinde eğitimine devam eden öğrencilerin ortalama performansları her üç alanda da düşüş göstermiştir.
Bizim seçtiğimiz okullardan ve bizlerin seçtiği öğrencilerden elde edilen sonuçlar böyleyken ülkemizdeki eğitim sisteminin politik söylemler ve ideolojik yaklaşımlardan arındırılarak yeniden revize edilmesi şarttır.
Milli Eğitim bu ülkenin can damarıdır ve ülkemizin geleceğidir.
Bu gerçekten hareketle özellikle pozitif bilimlerde analitik düşünme yeteneğine sahip, bilim aşığı, ezberci yaklaşımdan uzak gençler yetiştirecek eğitim politikaları geliştirmeliyiz.
Sadece teoride değil uygulamada da okullarımızı birer yaşam merkezi haline dönüştürmeliyiz.
Yıllar önce nitelikli-niteliksiz ayrımına tabi tutulan liselerimizi hızlıca dönüştürerek Fen Lisesi ve Anadolu Lisesi sayılarını arttırmalıyız.
LGS’de birkaç puan yüzünden çok kapasiteli binlerce öğrencimizi mahalli okullara mecbur bırakmamalıyız.
Sınavlarda fark attıran yeni nesil soru yaklaşımını doğru bulan bir eğitimci olarak yeni nesil çocuklar yetiştiren bir sisteme sahip olmalıyız.
Ekonomik alanda dünyada ilk 10’da yer almayı kendimize hedef biçerken eğitim alanında 30.sıralara razı olmamalıyız.
Bunlar gibi akademik performansı yukarıya çekecek nice adımlarla 2026 PISA performansımızın artması temennilerimle…