Sözün en güzelini söyleyin…
Ve bilin ki sözün en güzeli “La ilahe illallah”tır.
Bu söz sadece dilde söylenen bir cümle değildir. Bu söz bir nizamdır, bir teslimiyettir, bir başkaldırıdır. Bu söz, zulmün ve küfrün karşısında dik durmaktır. Bu söz, yeryüzünün gerçek hâkimiyetini yalnızca Allah’a teslim etmektir. Bugün ümmetin içinde bulunduğu dağınıklığın, zilletin ve boyundurukların çözümü tam da buradadır.
Bugün İran-İsrail arasında yaşanan savaş; yalnızca iki devletin değil, aslında ümmetin kalbine saplanmış yeni bir hançerdir. Görünenin arkasında küfrün kadim planları yeniden sahneye konuluyor. Siyonist akıl, Büyük İsrail hayalini adım adım inşa ederken; mezhepçilikle, ırkçılıkla, fitneyle parçalanmış İslam coğrafyasında kardeşi kardeşe kırdırıyor.
İsrail'in yıllardır uyguladığı işgal politikaları, Filistin'de, Gazze’de, Kudüs’te dökülen kan, sadece bir halkın dramı değil; ümmetin kanayan yarasıdır. Ve şimdi İran üzerinden yeni bir cephe açılarak, bu kan yeniden akıtılmak isteniyor. ABD’siyle, Avrupa’sıyla, NATO’suyla, gizli ve açık ittifaklarıyla küfür cephesi yek vücut halinde hareket ediyor. Çünkü küfür tek millettir.
Onlar bir, biz bin parça. Onlar organize, biz karmakarışık. Onlar bir hedefe yürüyor; biz birbirimize bakıp haset ve şüphe üretiyoruz. Oysa tevhid sancağı altında birleşmenin vakti geldi de geçiyor.
Artık mezhep kavgalarını, etnik ayrılıkları, siyasi çıkar hesaplarını bir kenara bırakıp şunu haykırmalıyız:
“Müslüman Müslüman’ın kardeşidir!”
İran’ın, Suriye’nin, Yemen’in, Gazze’nin, Lübnan’ın, Doğu Türkistan’ın, Arakan’ın, Keşmir’in, Afrika’nın kanı aynı kandır. Bugün İsrail, İran’a saldırıyor. Yarın bir başka Müslüman coğrafyaya yönelecek. Hedef ümmettir. Hedef tevhidin hâkimiyetidir.
Bu oyunu bozmanın yolu bellidir:
“La ilahe illallah” diyerek yeniden diriliş.
Hangi grup, hangi mezhep, hangi bölge olursa olsun; önce Allah’ın hükmünü egemen kılmayı hedeflemek zorundayız. Sınırları emperyalistlerin çizdiği haritaları değil, kalplerimizi birleştiren imanı esas almalıyız. Çünkü Allah’ın ipine sımsıkı sarıldığımız gün, Allah’ın nusreti bizimle olacaktır.
Ey Müslüman!
Uyan!
İsrail’in füzesi yalnızca İran’a değil, ümmetin tamamına atılmıştır.
ABD’nin üsleri yalnızca Körfez’i değil, Kâbe’nin gölgesini tehdit etmektedir.
Siyonizm’in hayali yalnız Kudüs’ü değil, tüm hilali parçalamaktır.
Küfür ordusu birleşmişken, sen hâlâ susacak mısın?
Bu suskunlukla her gün bir başka kardeşimizin kanı dökülüyor. Her yeni savaşta mazlum çocukların çığlığı göğe yükseliyor. Her yeni planla ümmet biraz daha zillete sürükleniyor.
Artık susma zamanı değil;
Artık bekleme zamanı değil;
Artık birbirimize düşme zamanı değil.
Artık “La ilahe illallah” diyerek yeniden ayağa kalkma vaktidir!
Çünkü zafer; tankla, topla, uçakla değil;
İmanla, birlikle, kardeşlikle, tevhid sancağı altında birleşmeyle gelir.
Sözün en güzeliyle başlayalım:
"La ilahe illallah."
Ve bilin ki:
Allah'ın vaadi haktır.
Selam ve Dua İle,
Zübeyt BOZKURT